Amerika’dan Hindistan’a pizza siparişi

 

14.03.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Amerika’dan Hindistan’a pizza siparişi

Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com 14 Mart 2007 Çarşamba - Hürriyet


AMERİKA’dan telefon açıp, Hindistan’a pizza sipariş ediyorsunuz, 20 dakika sonra, pizzalar Amerika’daki evinizde ya da işyerinizde oluyor.

Bu ilginç olayı, Gazi Üniversitesi ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK), birlikte düzenlediği "Genç İşsizliği Sempozyumu"nda, TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik anlattı.

İLGİNÇ BİR ÖRNEK

"Bugün global bir dünyada yaşıyoruz" diyen Kudatgobilik, ilginç bir örnek verdi.

"Amerika’da, telefonla pizza söylediğinizde, karşınıza bir Hintli çıkıyor. Siparişinizi alıp, internet ortamında, ABD’de o adrese en yakın olan pizzacıya bildiriyor. 20 dakika içinde de pizzalar adrese teslim edilmiş oluyor."

ABD’de, telefonla sipariş veren kişinin ödediği telefon parası da şehir içi konuşma ücreti kadar oluyor.

Genç işsizliği ile ilgili dünkü sempozyumda, kahve arası verildiğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu ve Kudatgobilik ile pizza gönderme olayını konuşurken, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kadri Yamaç da tıpla ilgili örnekler verdi.

Türkiye’de çekilen akciğer filmi, tomografi, MR ya da kan tetkik sonuçlarının, internet ortamında ABD’ye gönderilip, oradaki uzman doktorlarca incelenip, sonuçlarının Türkiye’ye bildirildiğini, teşhis ve tedaviye katkıda bulunduklarını belirtti.

GENÇLER VE İŞSİZLİK

İşsizlik, Türkiye’de olduğu gibi dünyada da büyük bir sorun. Ekonomide, makro düzeyde sağlanan bazı başarılara rağmen, "işsizlik" konusunda maalesef somut bir gelişme olmadı.

İşsizlik oranı, yıllardır yüzde 10’lar civarında seyrediyor. 2004’te yüzde 10.5, 2005’te yüzde 10.3 olan işsizlik oranının, 2006 sonunda 9.9’a indiğinin açıklanması, çok az da olsa olumlu bir gelişme. Ancak, ülkemizdeki genç işsizlik oranının, yüzde 18.7 olması da düşündürücü.

Her yıl 600 bin genç, işgücü piyasasına giriyor. İşin doğrusu, ekonomik büyüme, istihdama yansımıyor. Yansısaydı, işsizlik ciddi oranda gerilerdi.

Başesgioğlu’nun da belirttiği gibi, Türkiye’nin özellikle genç nüfusa ilişkin politikalarını, bir an önce belirleyip, hayata geçirmesi gerekiyor.

DÖVİZ-BORSA VE İŞSİZLİK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, ilginç bir örnek verdi,

"Türkiye, para politikalarına gösterdiği özeni, iş gücü piyasalarına göstermiyor. Her gün ’Dolar ve Euro şu kadar, borsa şu seviyeye çıktı ya da indi’ diye bunlarla ilgili gelişmeler izleniyor. İşsizlik ve istihdam konusunda bu tür bir izleme yok."

Evet... Doğru söze ne denir.

İşsizliği şu andaki seviyesinde tutabilmek için, her yıl 600 bin kişiye iş bulmak gerekiyor. Sanayinin iş yaratma mecburiyeti var ama yeni iş yaratma gücünün sınırlı olduğu da ayrı bir gerçek. Bu aşamada, yabancı sermayeye olan ihtiyaç ortaya çıkıyor.

2006 sonunda, Türkiye’ye 20 milyar dolar yabancı sermaye geldi ama bunlar bankacılık, sigortacılık ve diğer hisse alımları ile ilgili... Sanayiye yatırım için gelen yabancı sermaye, toplam gelenin yüzde 10’u bile değil!...

Sempozyum arası, Sevgili Yavuz Donat’ın daveti üzerine yemeğe giderken, söyledikleri çok ilginçti:

"Dünyada en çok yabancı sermayeyi Çinliler çekiyor. Araştırdım, bankalarını yabancılara satmıyorlar ya da yüzde 3-5’ini ancak satıyorlar."

Türkiye’nin istihdam ve genç işsizlik sorunu ile birlikte, yabancı sermaye konusunu, masaya yatırıp her yönüyle ele almasında yarar var...

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 784

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Amerika’dan Hindistan’a pizza siparişi