|
Seçimden sonra turizme vergi yağmuru
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com
28 Haziran 2007 Perşembe - Hürriyet
TURİZM, ihracattan sonraki en önemli döviz kaynağımız.
İhracatın, yaklaşık yüzde 80'inin ithalata dayalı olduğu gözönüne alındığında,
net döviz geliri yönüyle, turizmin önemi daha ön plana çıkıyor.
Bu yıl turizmin performansı, geçen yıldan daha iyi. Ocak-Mayıs 2007'de,
Türkiye'ye gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16.4 arttı.
Bu gidişle, 2005 yılındaki 21 milyon turist rekorunun da aşılması bekleniyor. Bu
arada, en büyük ve ödeme gücü, nispeten yüksek turist grubu olan Almanların
sayısındaki artış yüzde 6.6'da kalırken, Rusya'dan gelen turistlerde, yüzde 27.7
artış göze çarpıyor. Belki 2005'deki gibi 4.2 milyon Alman turist gelmeyecek ama
Rusya'dan gelecek turistlerle, 2005 yılı rekoru kırılabilecek.
HER ŞEY DAHİL SANCISI
1 Ocak 2008 tarihinden itibaren, "Her şey dahil" fiyat belirleyen turizm
tesisleri, alkollü içki satıyorlarsa, buna ilişkin yüzde 18 KDV'yi
indiremeyecekler, ancak gider yazabilecekler.
Yukarıda kullandığımız "alkollü içki satıyorlarsa" deyimi, biraz lüks oldu.
Nedenine gelince, yabancı turistler için özellikle şarap, öğle ve akşam
yemeklerinde, su gibi hatta daha ötesi bir içecek... Alkollü içkideki yüzde 18
KDV indirilebilse idi, 18 puanlık bir vergi indiriminden yararlanılacaktı. Gider
yazılınca olay turizmci aleyhine değişecek ve 18 x %20 (Kurumlar Vergisi Oranı)
= 3.6 puanlık bir vergi avantajı (!) sağlanacak.
Alkollü içkilerle ilgili bu kısıtlamanın, kayıtdışılığı artıracağı da ayrı bir
gerçek.
DİĞER VERGİLER
Seçim nedeniyle ertelenen "İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanun
Tasarısı", seçimden sonra Meclis'in gündemine gelecek. Bu tasarıda, özellikle
turizmi olumsuz yönde etkileyecek olan yeni vergiler var.
İşte bunlardan birkaçı...
1. Konaklama Vergisi
Otel, motel, tatil köyü ve pansiyon gibi tesis ve yerlerde konaklamalarda;
günlük yeme, içme ve yatak ücretleri dahil olmak üzere, müşterilerin toplam
ödemeleri üzerinden, yüzde 3 oranında "konaklama vergisi" alınması amaçlanıyor.
Toplam hasılat üzerinden, yüzde 3 oranında "Konaklama Vergisi" alınmak
istenilmesi de sektörde, ayrı bir sorun. Turizm iyi giderken, tekerin önüne taş
koymanın anlamı yok. Kaldı ki, hasılat ölçü alınırsa, zarar eden bir işletme
dahi bu vergiyi ödeyecek. O nedenle, bu vergi alınacaksa, hasılat değil "kár
üzerinden" alınması daha anlamlı olur...
2. Eğlence Vergisi
Oteldeki bar, gazino, gece kulübü, diskotek gibi yerler, günlük 80 YTL "Eğlence
Vergisi"ne tabi olacak.
HER GÜN BİR VERGİ
Turizmcilerin, değişik adlar altında ödedikleri vergilere bakıyoruz. Hafta sonu
tatillerini gözönüne almazsak, neredeyse her gün vergi dairesine gidiyorlar.
Örneğin;
Kurumlar Vergisi (% 20), kár dağıtımında stopaj (% 15), gelir vergisi (% 15-35),
KDV (% 18), bira, şarap ve rakıda ÖTV (% 100'ün üzerinde), emlak vergisi (binde
2-6), motorlu taşıtlar vergisi (taşıtın özelliğine göre değişiyor), çevre
temizlik vergisi (işyerine göre değişiyor), gelir vergisi stopajı (ödemenin
türüne göre değişiyor), ilan ve reklam vergisi (belediyesine ve ilanın ebadı ile
türüne göre değişiyor), damga vergisi, harçlar, gider vergisi...
Liste uzayıp gidiyor. Bunlar daha vergiler; SSK primleri, işsizlik sigortası
primleri, ciro üzerinden, yüzde 3'ü bulabilen irtifak hakkı bedeli ve diğer
ödemeleri de sıralarsak, okumaktan başınız döner. Turizme yönelik vergilerin
artırılması, sektörü kayıtdışına itebilir. Bu da başta KDV ve kurumlar vergisi
olmak üzere, ciddi vergi kaybına neden olabilir.
"Bacasız fabrika" olarak adlandırılan turizm, doğrudan ve dolaylı katkılarıyla,
yörede yarattığı canlılıkla, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir sektör. Bu
nedenle turizmde, vergiler ekonominin önünü tıkamamalı...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|