|
Amerikalı Carol Bağ-Kur’lu olabilir mi
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 05 Ağustos 2007 Pazar - Hürriyet
SON derece güzel ve bakımlı bir kız olan Carol, işyerindeki Türk gencini görünce
adeta çarpılır ve ona çılgın gibi aşık olur.
Öyle ki gözü ondan başka hiç kimseyi görmez. Sonunda, her şey çok güzel gelişir.
Carol sevdiği gencin peşine takılarak Türkiye’ye gelir ve evlenirler. Mutlu bir
beraberlikleri ve bunun meyvesi olan, dünya tatlısı bir çocukları olur.
Çocuk belli bir yaşa geldiğinde, sürekli evde oturmaktan sıkılan Carol, bir
kafeterya açarak işletmeye başlar ve Bağ-Kur’a kaydolur. Primlerini de düzenli
olarak öder. Bu arada işleri de her geçen gün biraz daha iyiye gitmektedir.
SEVİMSİZ HABER
Aradan yıllar geçer, Carol, 2 Haziran 2005 günü Bağ-Kur’a bir dilekçe vererek,
hizmet süresini öğrenmek ister. İşte sonra olanlar olur.
Bağ-Kur, Carol’a 29 Haziran 2005 tarihli bir yazı gönderir. Bu yazıda, Bağ-Kur’a
yanlışlıkla kaydının yapıldığı belirtilerek, 1 Ekim 1997-4 Ekim 2000 tarihleri
arasında ödediği primlerin, faizsiz olarak kendisine iade edileceği bildirilir.
Gerekçe; Carol yabancı uyrukludur. Bu dönemdeki çalışmaları nedeniyle, Bağ-Kur
sigortalısı olması kabul edilmemektedir.
CAROL MAHKEMEDE
Yazıyı alan Carol, bu uygulamayı kabul etmeye yanaşmaz ve İş Mahkemesi’nde dava
açar.
Mahkeme, Carol’un o dönemde yaptığı ödemelerin, hizmetten sayılmasına yani
Carol’un Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına karar verir.
Bağ-Kur Genel Müdürlüğü bunu kabule yanaşmaz ve kararı temyiz eder.
Dosyayı inceleyen, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi; "Türk vatandaşı erkekle evli olan
Carol’un, ibraz ettiği belgelere ve özellikle, 118 sayılı Uluslar arası Çalışma
Sözleşmesi’nin 3/1 ve Anayasa’nın 90/son maddesi hükmüne göre o tarihte Bağ-Kur
sigortalısı sayılmasına ve mahkeme kararının onanmasına" oybirliğiyle karar
verir (Yarg. 10. HD. 7 Haziran 2007 Tarih ve E.2006/18088, K.2007/9491 sayılı
kararı).
Carol, Bağ-Kur’un hatalı işlemi iptal edildiği için bugünlerde çok mutlu...
Sarhoş olmanın avantajı
İŞ Kanunu’nda, sarhoşların lehine bir hüküm olduğunu biliyor musunuz?
İşçinin, içkiye düşkünlüğü ya da sarhoşluğu nedeniyle doğacak bir hastalığı
nedeniyle, işyerine arka arkaya üç gün gelmemesi halinde, işveren haklı nedenle
derhal işine son verebiliyor.
Normal bir işçi yani içkiye düşkün olmayan bir işçi ise, arka arkaya iki gün işe
gelmediğinde, işine son verilebiliyor.
Bitmedi... Sarhoş işçi, bir ay içinde 5 gün işe gelmezse, normal bir işçi ise
işe üç gün gelmezse, iş sözleşmesi feshediliyor.
Merak edenler ya da inanmayanlar, 10 Haziran 2003 tarihinde çıkartılan 4857
sayılı İş Kanunu’nun 25/1-a maddesine baksınlar.
Ne dersiniz, AKP Hükümeti döneminde çıkan bir yasada, sarhoşları ve içkiye
düşkün olanları koruyan bir madde olabileceği hiç aklınıza gelir miydi?
Her şeye rağmen, "Öküz altında buzağı" aramıyor ve "gözden kaçmıştır" diyoruz.
Çiçekler ve anlamları
Beyaz Gül: Masumluk
Kırmızı Gül: Aşk
Pembe Gül: Gönlüm sende
Sarı Gül: Sıcak sevgi
Beyaz Karanfil: Temizlik, saflık
Kırmızı Karanfil: Sevgi
Pembe Karanfil: İçtenlik
Sarı Karanfil: Hüzün
(Teşekkürler Sibel Yolak)
Sonuç 9 çıkacak
1- Üç haneli bir sayı tutun (örneğin 724)
2- Yan yana toplayıp, tuttuğunuz sayıdan çıkarın (724-13) = 711
3- Kalan sayıyı (yani 711’i) toplayın 9 çıktı değil mi?
Üç rakamlı istediğiniz sayıyı tutun sonuç aynı çıkacak.
Hatta dört rakamlı sayıyı topladığınızda da...
İşaret
İKİ kardeş, bir kayık kiralamış ve balık avına çıkmıştı. Bir süre kürek çekerek
açıldılar, sonra da oltalarını denize atarak beklemeye başladılar. Aradan yarım
saat geçmişti ki, kayık balıklarla dolmuştu. Bu durum üzerine ağabey, kardeşine
döndü "Ahmet" dedi "Buraya bir işaret koy da yarın burayı bulmamız kolay olsun".
Akşama doğru kıyıya döndüler. Karaya çıkarlarken Mehmet kardeşinden işaret koyup
koymadığını öğrenmek istedi.
Ahmet yanıt verdi; "İşareti koydum" dedi. "Sandalın ucuna tebeşirle bir çarpı
işareti yaptım."
Bu yanıtı duyan ağabey çok sinirlendi ve bağırmaya başladı;
"Hiç böyle işaret koyulur mu?" dedi. "Yarın aynı sandalı kiralayabilecek miyiz
bakalım?"
Deli
DELİNİN biri yolun kenarındaki uçurumda durmuş aşağıya bakarak "13, 13, 13" diye
söyleniyormuş. Oradan geçen biri, delinin ne yaptığını merak etmiş, yanaşarak
"ne yapı..." diyemeden deli onu birden uçurumdan aşağıya atıvermiş ve devam
etmiş: "14, 14, 14".
(Teşekkürler Saim GÜVEN)
Sadece bir başarı vardır; o da hayatı istediğin gibi yaşayabilmek.
Christopher Morley
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|