|
Naylon fatura konusunda önemli bir gelişme
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com 12
Eylül 2007 Çarşamba - Hürriyet
Naylon fatura olayı, vergi hukuku yönünden “esrar ya da eroin bulundurma” gibi
bir şey..
Naylon fatura düzenlenmesi ya da kullanılması durumunda, hem “üç kat kaçakçılık
cezası” hem de “üç yıla kadar hapis cezası” uygulanıyor. Özetle, sevimsiz bir
olay.
Halk arasında “naylon fatura” diye adlandırılan olay, vergi uygulamasında;
1- Sahte belge (gerçek bir işlem veya durum olmadığı halde, bunlar varmış gibi
düzenlenen belge),
2- Kapsamı itibariyle yanıltıcı belge (gerçek bir işlem ya da duruma dayanmakla
birlikte, bu işlem ya da durumu, mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı
şekilde yansıtan belge)
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan;
- Sahte belge düzenlenmesi ya da kullanılması
fiili, 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezasını,
- Kapsamı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi ya da kullanılması fiili ise,
6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasını gerektiriyor (Vergi Usul Kanunu Md. 359).
SORUN NE?
Naylon fatura olayında, özellikle bu belgeyi
kullananların canı yanmaktadır.
Naylon faturada yazılı olan hizmetten yararlanıldığı ya da malın
kullanıldığının, örneğin inşaatta faturada yazılı demir ya da çimentonun
kullanıldığının kanıtlanması durumunda, gelir ya da kurumlar vergisi yönünden, o
fatura kısmen veya tamamen gider olarak kabul ediliyor. Ancak KDV yönünden,
faturada yazılı KDV'nin tamamının indirimi reddedilmekte ve VUK Md. 11'deki
“müteselsil sorumluluk” hükümlerine göre, bu KDV üç kat kaçakçılık cezası ile
birlikte, faturayı alandan istenilmektedir. Ayrıca, yukarıda yazılı hapis
cezasının uygulanması istemiyle, olay savcılığa da intikal ettirilmektedir.
Burada, özellikli bir durum var. 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca;
- Ödemenin, banka veya özel finans kurumları
aracılığıyla yapılması,
- Ödemenin, çekle yapılmış olması halinde,
Faturayı alan şahıs ya da kurum adına,
müteselsilen sorumluluk hükümlerine göre; KDV istenemiyor, “kaçakçılık cezası”
yani üç kat para cezası ve “hapis cezası” uygulanamıyor.
ÖNEMLİ GELİŞME NE?
Danıştay'ın 2007 tarihli bir kararı var.
Buna göre, “naylon fatura” olayında genellikle;
- Faturayı düzenleyen firmanın; faaliyetinin
olmadığı,
- Demirbaş ve mal mevcutlarının bulunmadığı,
- İşçi çalıştırılmadığı,
- Motorlu araçlarının bulunmadığı, aynı nitelikte araçların kiralanmadığı,
- Faturaya konu işleri yapacak organizasyona sahip olmadığı
gibi nedenlerle, KDV yönünden, “müteselsil sorumluluk” hükümlerine göre, cezalı
vergi istenilmekte ve olay hapis cezası istemiyle savcılığa intikal
ettirilmektedir.
Danıştay'ın bu konudaki son yaklaşımı;
- Sahte ya da yanıltıcı faturaları verenler hakkında, düzenlenen raporlar
üzerine idarece ne gibi işlemler yapıldığı,
- Bu raporlara dayalı olarak, “komisyon geliri” elde etmekten dolayı, işlem
yapılıp yapılmadığı,
- Yapılmış ise sonucunun ne olduğu,
- Bu raporlarla ilgili, yargı kararlarının bulunup bulunmadığı,
- Söz konusu firmanın mükellefiyetinin, idarece silinip silinmediğinin,
silinmişse dava konusu yapılıp yapılmadığının,
- Fatura düzenlendiği dönemlerde, KDV beyannamelerini verip vermediği,
- Adına tarhiyat yapılmışsa, bu konuda yargı kararı bulunup bulunmadığı,
gibi hususların araştırılması ve buna göre karar verilmesi gerektiği şeklindedir
(Danıştay 4.Daire, 26.4.2007 Tarih ve E.2006/1742, K.2007/1408. Kararın metni
için Bkz. www.yaklasim.com).
Yukarıdaki kararın, “naylon fatura kullanılması” konusunda, iyi niyetli
mükellefleri koruyan, önemli bir gelişme olduğunu ifade edebiliriz.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|