|
Naylon faturada kimler hapse girecek
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com 28
Kasım 2007 Çarşamba - Hürriyet
HALK arasında "naylon fatura" olarak adlandırılan "sahte fatura" ya da "kapsamı
itibariyle yanıltıcı" faturanın, alınması ya da verilmesi nedeniyle;
- Şahıs firmalarında "tüm ortaklar",
- Anonim şirketlerde "yönetim kurulu üyeleri",
- Limited şirketlerde ise "müdürler",
hapis cezasının muhatabı oluyorlar.
MİNARE VE KILIF
Halk arasında kullanılan "Minareyi çalan kılıfını hazırlar" sözünde olduğu gibi,
naylon fatura alıp-vermeyi alışkanlık haline getiren bazı uyanıklar(!), hapis
cezasına "pratik çözüm" bulmuşlar. Anonim şirketin yönetim kurulu üyeliğine ya
da limited şirketin müdürlüğüne; odacı, kapıcı, amale, şoför, sekreter,
bulaşıkçı, alkolik, çoban gibi kişileri getiriyorlar.
İleride naylon faturalar ya da hayali ihracat olayları ortaya çıktığında,
yapılan işlemlerin hukuki muhatabı da bu kişiler olduğu için, perde
arkasındakilere bir şey olmuyor. Maalesef, yürürlükteki yasalarımız da buna
olanak sağlıyor. Nitekim son "banka hortumlama" olayında da, yüksek tutarda
kredi verilmiş gözüken, bazı şirketlerin yöneticisi olarak, karşımıza odacı,
şoför, hamal ve çoban gibi kişiler çıkmıştı!..
FİİLİ İŞLEYEN
Yukarıdakileri bir yana bırakıp, normal şirketlere geldiğimizde, ilginç bir
tablo ile karşılaşıyoruz. Yasalar, hapis cezası uygulamasında, şirketin kanuni
temsilcilerini muhatap aldığı için, özellikle iş hacmi büyük olan ve çok sayıda
şubesi ya da şantiyesi bulunan şirketlerde, bilgisi dışında alınan ya da
düzenlenen bir faturadan dolayı yöneticiler, hapis cezası istemiyle ceza
mahkemesinde yargılanabiliyor hatta hapse mahkum olabiliyorlar.
Gerçi, Vergi Usul Kanunu’nun 333/3. maddesine göre; şirketlerde, hapis cezasının
sorumlusu "fiili işleyen" kişi oluyor ve fiili işleyenin kanıtlanabilmesi,
kanuni temsilcileri hapis cezasından kurtarabiliyor ama olayın pratiğinde, fiili
işleyen kişinin tespiti çok zor. Özellikle, çok sayıda çalışanı olan bir
firmada, belgelerin kimin tarafından alındığını yıllar sonra saptamak ve
kanıtlamak çok zor olduğundan, Türk Ticaret Kanunu yönünden, şirket bünyesinde
ve anasözleşmesinde, bir düzenleme yapılmasında yarar var.
CEZADAN KURTULMA
Anonim şirketlerde, "anasözleşme değişikliği" yapmak suretiyle, naylon fatura
ile ilgili korkulu rüya önlenebiliyor.
Bunun için; Türk Ticaret Kanunu’nun 319. maddesine göre, anonim şirket
anasözleşmesinde, şirketi temsil yetkisi ve idare işlerinin tamamı ya da bir
kısmının, yönetim kurulu üyesi olan murahhaslara veya pay sahibi olması zorunlu
bulunmayan murahhas müdürlere bırakılabileceği yönünde bir hüküm bulunması
gerekiyor. Bu durumda sorumluluk; defterler, belgeler, alınan ya da verilen
faturalar konusunda görevlendirilen kişilere ait oluyor.
Burada sözü edilen murahhas müdürün, mutlaka yönetim kurulu dışından
seçilmesi gerekiyor.
Yargıtay’ın bir kararına göre "anonim şirketin anasözleşmesinde hüküm bulunması
koşuluyla, temsil ve idari işlerinin, tamamı ya da bir kısmı, yönetim kurulu
üyesi olan murahhaslara ya da pay sahibi olması zorunlu bulunmayan müdürlere
bırakılabilir. Bu durumda, anonim şirketin tüm yönetim kurulu üyeleri değil,
temsil ve idari işlerle görevlendirilen, murahhas üyesi veya murahhas müdürleri
hapis cezasından sorumlu olurlar." (Yarg.11.Ceza D.20.06.2001 Tarih ve
E.2000/3350, K.2001/7004. Karar ve bu konudaki kapsamlı makalemiz için Bkz. www.yaklasim.com).
Yukarıdaki açıklamalardan ve dayanak gösterilen yasa hükümleri ile yargı
kararından da fark edileceği gibi, iş hacmi çok büyük olan ve alımlarla doğrudan
ilgilenemeyen yöneticilerin, "görev dağılımı" suretiyle, hapis cezasından
kurtulmaları mümkün olabiliyor.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz ! |