|
Kayıtdışı ile mücadelede ayağa kurşun
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 03
Nisan 2008 Perşembe - Referans
SON zamanlarda yapılan bazı düzenlemelere ve uygulamalara bakınca "Kayıtdışı ile
mücadelede, ayağa kurşun mu sıkılıyor?" sorusu akla geliyor.
İsterseniz, bir kaçını birlikte değerlendirelim.
KAYITDIŞI İSTİHDAM
Yetkililerin de her fırsatta itiraf ettiği gibi, ülkemizde çalışanların yarısı
kayıtdışı istihdam ediliyor.
Ne yapmak gerekir?
Bu oranı aşağı çekmek için gereken önlemleri almak. Örneğin; istihdam üzerindeki
yükleri aşağı çekmek, istihdam yaratmaya yönelik yatırımları teşvik etmek, etkin
bir denetim yapmak vs. gerekiyor.
Maalesef bunlar yapılmadığı gibi, kayıtdışı istihdamı teşvik eden düzenlemeler
yapılıyor.
Bu konuda son örnek, 7 bin 200 gün prim ve 65 yaş koşulu ile ilgili...
18 yaşında işe başlayan, hiç ara vermeden çalıştığında, 38 yaşına geldiği zaman,
emeklilik için aranan 7 bin 200 gün primi tamamlayacak. Sonra... Emekli aylığını
alabilmek için 65 yaşına kadar 27 yıl, duruma göre 20 yıl bekleyecek.
O zaman, 38 yaşından sonra "kayıtdışı" çalışırsa, emeklilik bakımından fazla bir
kaybı olmayacak. Aksine, eline daha fazla para geçebilecek.
Görüldüğü gibi, tek başına 7 bin 200 gün prim olayı, kayıtdışı istihdama "yeşil
ışık" yakıyor.
SAĞLIKTA KAYITDIŞI
Tam gün uygulamasının başlaması ile birlikte, kamuda çalışan doktorlara,
muayenehane ve özel hastane yasaklanıyor. Muayenehaneler kapatılacak. Binlerce
sekreter ve hizmetli işsiz kalacak. Doktorlar da kamu dışında çalışamayacaklar.
Muayenehanesi olan doktorlara da biri hariç, tüm özel hastaneler yasaklanıyor.
Özel hastanelere de, devletin belirlediği tutarın, yüzde 20’sinden fazlasını
hasta sahibinden almak yasaklanıyor .
Tamam ama yasaklamalarla olay bitecek mi?
Örneğin; kamudaki bazı doktorlar, hastalarından açıktan para almayacak mı?
Muayenehanesi olan doktorlar ve kamudaki bazı doktorlar, özel hastanelerde,
kayıtdışı olarak tek başına ya da hastanedeki diğer doktorlarla birlikte
çalışmayacak mı? En önemlisi, devletin düşük bedel belirlediği operasyonlarda
(örneğin sezaryenle doğum, beyin ameliyatı, ortopedi vs. de) hasta sahibi, yüzde
20’yi aşan bir tutarı, kayıtdışı olarak açıktan ödemeye zorlanmayacak mı?
BANKA HESAPLARI
Son zamanlarda yaygınlaşan bir başka uygulama da banka hesapları ile ilgili...
Bazı meslek grubunda olanlara, yazılar gönderilip, banka hesaplarının izlendiği
ve daha fazla kazanç göstermeleri gerektiği hatırlatılıyor.
Yazılar, defterler kapanıp KDV beyannameleri verildikten sonra gönderilmesi
yerine Aralık ya da Ocak ayı başlarında gönderilseydi, bazı mükelleflere yönelik
ciddi etkisi olabilirdi.
Gecikmeli gönderme etkisini azalttı ama bazı mükelleflerde, banka sisteminin
dışına çıkma eğilimini artırdı. Örneğin; "Banka hesaplarımıza giren çıkan
paradan hareketle, ilave kazanç beyanı isteniyor. Kaldı ki hesabımıza giren her
para gelir değil. En iyisi, banka sisteminin dışında kalalım" denmeye başladı...
Özellikle avukatların hesabına yatırılan paraların önemli kısmı, müvekkilleri
adına icraya yapacakları ödemelerle, muhasebecilerin hesabına gelen paraların
önemli kısmı, defterini tuttuğu kişi ve kurumlar adına yatırılacak vergi ve
sigorta primleri ile ilgili...
Yapılan düzenlemelerin ve uygulamaların, kuşkusuz anlamlı nedenleri var ancak
olayın kayıtdışılığı körükleyici yönüne de dikkat etmek gerekiyor.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |