Aurelio’nun pişmanlığı ve Türkiye’deki cennet

 

27.08.2008

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BUGÜN, Türkiye’nin gündeminde futbol var.

İki güzide kulübümüzün tur atlaması, yurt içinde ve dışında milyonlarca futbolseveri mutlu edecek. Bazıları, sadece tuttuğu takımın başarılı olmasını ve diğer Türk takımının elenmesini arzu ediyor ama bu anlayış doğru değil.

Kulüplerimiz başarılı sonuç aldıkça, ülke puanımız yükseliyor. Türkiye’nin de on milyonlarca dolara yapılamayacak şekilde, reklamı oluyor.

AURELİO’NUN PİŞMANLIĞI

Geçtiğimiz Cumartesi Hürriyet’te okudunuz; Fenerbahçe forması altında adını duyuran ve Türk vatandaşı olup, ay yıldızlı formayı giyen Mehmet Aurelio, sarı lacivertli takımdan ayrıldığı için bin pişmanmış.

Fenerbahçe yönetiminin, ücretini 2 milyon Euro’ya çıkarıp sözleşmesindeki opsiyonu kullanmasına rağmen, 2.5 milyon Euro karşılığında Real Betis’e imza atan Brezilya asıllı futbolcu, Milli Takım’daki arkadaşlarına, "İspanya’da aradığını bulamadığını, sarı lacivertli takımı çok özlediğini" söylemiş.

Fenerbahçe’den 500 bin Euro yüzünden ayrılan Aurelio’nun, İspanya’da yüzde 43’ü bulan vergiler nedeniyle, eline Türkiye’den daha az para geçeceği de ayrı bir gerçek!..

TÜRKİYE VERGİ CENNETİ

Gerek futbolcular gerekse kulüpler için, Türkiye bir vergi cenneti...

Futbolculara "çok özel bir vergi tarifesi" uygulanıyor. Süper Lig’de oynayan futbolcular için yüzde 15 olan vergi oranı, alt liglerde yüzde 10 ve 5’e düşüyor. Örneğin Aurelio’nun FB’den aldığı ücretlerde vergi oranı yüzde 15, Milli Takım’dan 2008’de aldığı ve alacağı milyon doları aşan primde ise sadece yüzde 5.

Kulüpler, futbolcu ile "net ücret" üzerinden anlaştıklarında, vergiyi de üstleniyorlar. Bu arada, milyonlarca hatta on milyonlarca YTL vergi ve sigorta primi borcu olan kulüpler için de "çok özel" bir yasa çıktı. Borçları 10 yıl süre ile dondurulup, yıllık yüzde 4 faizle 120 ayda ödeme kolaylığı sağlandı.

CEHENNEME ÇEVİRENLER

Türkiye, futbolcular ve kulüpler için vergi cenneti olmasına rağmen, bu cenneti, kulübü riske sokarak, cehenneme çeviren yöneticiler de var!..

Süper Lig’den bildiğimiz bir örneği açıklayalım; kulübün parasal anlamda sorunu yok. Vergi kaçırdığı için daha önce milyonlarca YTL vergi ve ceza gelmiş. Bunu kabul edip "uzlaşma yolu ile" ödemiş. Buna rağmen hala akıllanmamış. Kulübün mali işlerden sorumlu asbaşkanına "Ben, yasalara göre vergi ödemek istemiyorum" diyebilen kulüp başkanı; defterleri ve belgeleri ondan gizletmiş. Ardından, yardımcılarından birini gönderip "Bize karışmasın, sorumluluktan ve zor duruma düşmekten çekiniyorsa, geriye dönük olarak istifa edebilir" diyebilmiş. Mali işlerden sorumlu asbaşkan, noter aracılığı ile kulübe ihtar çekip, defter ve belgelerin ibrazını istemesine, hapis cezası ve para cezası gibi tehlikeleri de hatırlatmasına rağmen, hiç aldırış edilmemiş.

Bu... bildiğimiz bir örnek. Üstelik çok az kısmını yazdık. Kim bilir, kaç örnek daha var.

Bu tür davranışların gerekçesi belli; kimse fark etmez. Fark edilirse, uzlaşma var; yüzde 90’ı kaldırılır. Ardından bir de af çıkar!.. Kuşkusuz, bilmediğimiz başka gerekçeleri de vardır.

"Türkiye, futbolcular ve kulüpler için vergi cenneti. Yasalara uyup, bu sembolik vergileri ödeyelim" diyenlerin azınlıkta kaldığı, bazı kulüplerde de yönetimdekilerin çoğunun "kukla", bir kısmının da "yalaka" olduğu sürece, bu düzen devam eder...

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Şükrü Kızılot

 

Okunma: 554

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Aurelio’nun pişmanlığı ve Türkiye’deki cennet