|
Yurtdışındaki paralar ve minarenin kılıfı
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com 25
Ağustos 2009 Salı - Hürriyet
ABD'nin İsviçre Bankası UBS ile yaptığı anlaşmanın, başka ülkeler için de örnek
olabileceği, bu doğrultuda Türkiye'nin de İsviçre ve diğer ülke bankalarındaki,
Türkiye kaynaklı hesapları isteme hakkına sahip olacağına dair haber, kafaları
karıştırdı.
İsviçre, Almanya, Belçika ve Avusturya gibi ülkelerde, Türklere ait 100 milyar
doların üzerinde bir paranın olduğu ve bu paranın Türkiye'ye dönüş yolunun
açılabileceği kaydediliyor.
HAYALE KAPILMAYALIM
Türklere ait 100 milyar doları okuyup, hayale kapılmayalım.
Başta Almanya olmak üzere; Avusturya, İsviçre, Fransa, Belçika gibi ülkelerde
yerleşik yüzbinlerce Türk var.
1- Bu kişiler, o ülkelerdeki paralarını, Türkiye'ye getirmek mecburiyetinde
değiller.
2- Yurtdışında yerleşik olanlar, o ülkelerde, elde ettikleri faiz ve benzeri
gelirleri, Türkiye'de beyan edip vergi ödemek zorunda değiller.
3- Yurtdışında yerleşik olan vatandaşlarımız, Türkiye'de elde ettikleri
gelirleri o da bazılarını (örneğin konut kira geliri, gayrimenkul satış kazancı,
şahıs işletmesi şeklindeki işyeri varsa o gelirini) Türkiye'de beyan etmek
zorundadırlar. Türkiye'deki gelirlerin çoğunu (örneğin tutarı ne olursa olsun
stopaja tabi işyeri kira gelirini, Türkiye'deki faiz, repo, döviz tevdiat hesabı
faizi, fon gelirleri, limited şirket kâr payı, anonim şirket temettü
gelirlerini), Türkiye'de beyan etmek zorunda değiller.
MİNARENİN KILIFI
ABD'de herkesin bildiği ve inandığı “Ölümden ve vergiden kaçılmaz” diye bir söz
var.
Türkiye vergi yönüyle, maalesef ABD ya da çoğu Avrupa gibi değil. Kuşkusuz
ölümden kaçılmaz ama kayıtdışılığın yüzde 50 olarak ifade edildiği ülkemizde,
vergiden kaçılıp kaçılmadığını herkes biliyor, uzun uzun anlatıp örnekler
vermeye gerek yok.
Türkiye'de yerleşik olan ancak yurtdışında parası bulunan bir tanıdığıma,
nedenini sorduğumda aldığım yanıt ilginçti;
“Karadeniz'de gemin, Romanya'da karın, Türkiye'de malın olmayacak.”
Neyse... Bu sözün tartışmasına girmeden, yurtdışına para çıkartanların “Minareyi
çalan kılıfını hazırlar” sözünü nasıl uyguladıklarını belirtelim.
1- Yürürlükteki yasalara göre, yurtdışına bir Türk vatandaşının banka
aracılığıyla örneğin 500 bin ya da 1 milyon dolar para çıkarması ya da
yurtdışında bir bankada parasının olması suç değil. O paranın Türkiye'ye
getirilmesi mecburiyeti de yok.
2- Türkiye'de yaşayanlara ait yurtdışındaki hesapların önemli kısmı, off-shore
ülkelerde kurulan yabancı isimli şirketler adına gözüküyor. Hesap sahibi
sorulunca (o da bilgi verilirse) yabancı şirket çıkacak.
3- Türkiye'de yabancılara tanınan “vergi avantajı” nedeniyle yurtdışına
çıkarılan paraların bir bölümü de “bıyıklı yabancı” denilen Türkler tarafından,
off-shore şirket aracılığıyla Türkiye'ye gönderiliyor.
4- ABD başta olmak üzere, birçok ülkede İsviçre ve benzeri ülkelerdeki paralar,
sorgulanıp “paranın kaynağını açıkla” deniliyor ve vergi isteniyor. Vergi
ödenmezse “hapis cezası” uygulanıyor.
Türkiye'de paranın kaynağı sorulamıyor. Vergisini ödemeyene hapis cezası da yok.
Olsa olsa “o ülkedeki faiz gelirini niye beyan etmedin?” diye (o da tespit
edilirse) sorgulama yapılabilir.
BİR ÇÖZÜM
İşin doğrusu, yurtdışında Türklere ait paraların tespiti ya da Türklerin parayı
kendiliklerinden getirmeleri zor bir olay.
Parasını getirene, Varlık Barışı'ndan yararlansa bile 2008 yılı vergisi
sorulacak.
Varlık Barışı Yasası düzeltilip, 2008 yılı da eklenerek yurtdışından gelen
paralara vergi incelemesi yapılmayacağı taahhüt edilip, mevduat güvencesi ile
artırılırsa ciddi bir para gelebilir.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz. |