Türkiye’deki vergi komedisi |
02.02.2011 |
|
| ||
Türkiye’deki vergi komedisi Gelin hep birlikte tabloya bakalım. 2010 yılında (Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, KDV, Özel Tüketim Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Damga Vergisi vs.) tahsil edilen vergilerin toplamı 210 milyar 523 milyon lira. • Beyanname veren mükelleflerin (mobilyacı, doktor, konfeksiyoncu, noter, kuaför, avukat, yedek parçacı, nakliyeci, mimar, bakkal, ayakkabıcı, lokantacı, eczane, gözlükçü, kitapçı, yeminli mali müşavir, nakliyeci, tamirci, inşaatçı, kürkçü, diş hekimi, kuyumcu, mücevheratçı, dolmuşçu, taksici, pastane, büfe, müteahhit, kira geliri elde edenler,şirketlerden kâr payı elde edenler, zirai kazanç sahipleri vs.) 2010 yılında ödedikleri toplam gelir vergisi 3 milyar 526 milyon lira. Bir hesaplama yapıyoruz. • 2010 yılındaki toplam vergi gelirleri: 210.5 milyar TL • Beyanname verenlerin ödediği gelir vergisi: 3.5 milyar TL 3.5/210.5 = Yüzde 1.68 Evet... Beyanname veren milyonlarca gelir
vergisi mükellefi; gerçek usulde gelir vergisi,basit usulde gelir vergisi ve
geçici vergi olarak, Türkiye’de toplanan vergilerin sadece yüzde 1.68’ini
ödemişler. Önceki iki yıla da bakalım. Beyanname veren gelir vergisi mükellefleri; • 2009 yılında, toplam vergilerin yüzde 1.95’i • 2008 yılında, toplam vergilerin yüzde 1.73’ü kadar vergi ödemişler. Yani yüzde 2’si bile değil! Al birini vur ötekine... 2007, 2006, 2005...
Hepsi aynı! Adamın biri, Nasreddin Hoca’nın, bir şeyler aradığını görünce sormuş; • Hayrola Hocam, ne arıyorsun? • Anahtarı kaybettim de onu arıyorum. • Hocam ben yardım edeyim. Nerede kaybettin anahtarı? • Şu karşıdaki dağın eteğinde bir yerde... • Peki ama Hocam, anahtarı niye orada aramıyorsun da burada arıyorsun? • Orası karanlık, orada aramak işime gelmiyor. Burası aydınlık, onun için burada arıyorum. Türk Vergi Sistemi de aynı Nasreddin Hoca’nın fıkrası gibi. Beyanname veren milyonlarca gelir vergisi mükellefi, toplam verginin yüzde 1.68’iniödemiş. Onların üzerine gidilip, vergi kayıp ve kaçağı aranmıyor. Oradan tahsil edilemeyen vergiler; akaryakıttan, cep telefonundan, sigaradan, içkiden, motorlu taşıtlardan, vatandaşın ekmeğinden, suyundan, kahvaltısından, etinden, sütünden, fasulyesinden, doktorundan, ilacından, kefen bezinden, defterinden, kitabından,kıyafetinden vs. KDV, ÖTV, Özel İletişim Vergisi adı altında, dolaylı vergi olarak alınıyor. İşte Türkiye’de yıllardır seyredilen vergi komedisi ya da trajedisi bu! Dolaylı vergilerin, toplam vergi gelirlerine oranında, AB ortalaması yüzde 35, Türkiye’de ise yüzde 68. Görünen o ki bu sevimsiz tablo daha yıllarca
böyle devam edecek... İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |
Şükrü Kızılot
Okunma: 599 | |||
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
|