|
Turizme vergide şemsiye tersine döndü
Şükrü Kızılot - 14 Haziran 2005 Salı -
Hürriyet
SEZONA iyi başlayan ve Başbakan’ın KDV indirimi vaadiyle, heyecanlı bir
beklentiye giren turizmciler, beklemedikleri bir sürprizle karşı karşıyalar.
Belediyelerin mali yapılarını güçlendirmek amacıyla, Hükümetin hazırladığı vergi
paketini gören turizmciler, şaşkına döndüler!..
OLAY NE?
Türkiye’deki turizmcilerin ödediği KDV, rakip ülkelerin yaklaşık 10 puan
üzerinde. Turizmde KDV’nin; Fransa’da yüzde 5.5, İtalya’da 10, Portekiz’de 5,
Yunanistan’da 8 olması nedeniyle, Türkiye’deki yüzde 18’lik KDV haksız rekabete
neden oluyor. Bu yılın başlarında, Antalya’da yapılan bir toplantıda Başbakan
Erdoğan, 2006 yılından itibaren, turizmde KDV’nin yüzde 18’den 8’e indirileceği
müjdesini vermişti.
Turizmciler, KDV indirimi ile ilgili kararnamenin yayınlanmasını heyecanla
beklerken, hesapta olmayan, yeni bir vergiyle karşılaştılar. Hükümet hazırladığı
bir kanun tasarısı ile otellerden ‘Ciro üzerinden yüzde 3 konaklama vergisi’
almayı planlıyor.
Cironun yüzde 3 verginin ödenmesi demek, brüt kárın yüzde 10-20’sinin
aktarılması anlamına geliyor. Üstelik, zarar edildiğinde dahi, bu verginin
ödenmesi gerekiyor. Bu da olayın diğer bir anlamsız yönü...
Yüzde 18’lik KDV oranı ile rekabet edemeyen turizmciler, yeni gelecek konaklama
vergisini turistlere yansıtamayacakları için, rekabette bir adım daha geride
kalacaklar. Bundan all-inclusive (herşey dahil) şeklinde anlaşma yapan
turizmciler daha çok etkilenecekler.
KDV İNDİRİMİ DE ŞÜPHELİ
Turizmde, 2006 sezonunun bağlantıları şimdiden başladı bile. Başbakan’ın söz
verdiği KDV indiriminin, önümüzdeki 1-2 ay içinde 1 Ocak 2006 tarihinden
itibaren yürürlüğe girecek şekilde yapılması gerekiyor ki turizmciler yeni sezon
için fiyat belirleyip, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine başlayabilsinler.
Bu arada, IMF yetkililerinin KDV indirimine karşı çıkmaları da olayın ayrı bir
görüntüsü. Bir tarafta ülkenin Başbakanı, diğer tarafta IMF... Bu konuda biz
yine de IMF’nin değil, ülkenin Başbakanı’nın sözlerine ve talimatına inanmak
istiyoruz.
HER GÜN BİR VERGİ
Turizmcilerin, değişik adlar altında ödedikleri vergilere bakıyoruz. Hafta sonu
tatillerini gözönüne almazsak, neredeyse hergün vergi dairesine gidiyorlar.
Turizmcilerin ödediği vergileri sıralamak gerekirse;
Kurumlar Vergisi (% 33), kár dağıtımında stopaj (% 10), gelir vergisi (% 20-40),
KDV (% 18), bira, şarap ve rakıda ÖTV (% 50’nin üzerinde), emlak vergisi (binde
1-6), motorlu taşıtlar vergisi (taşıtın özelliğine göre değişiyor), çevre
temizlik vergisi (işyerine göre değişiyor), gelir vergisi stopajı (ödemenin
türüne göre değişiyor), eğlence vergisi (değişik), ilan ve reklam vergisi
(belediyesine ve ilanın ebadı ile türüne göre değişiyor), damga vergisi,
harçlar, gider vergisi...
Liste uzayıp gidiyor. Bunlar daha vergiler; SSK primleri, işsizlik sigortası
primleri, ciro üzerinden, yüzde 3’ü bulabilen irtifak hakkı bedeli ve diğer
ödemeleri de sıralarsak, okumaktan başınız döner. Turizme yönelik vergilerin
artırılması, sektörü kayıtdışına itebilir. Bu da başta KDV ve kurumlar vergisi
olmak üzere, ciddi vergi kaybına neden olabilir.
‘Bacasız fabrika’ olarak adlandırılan turizm, doğrudan ve dolaylı katkılarıyla,
yörede yarattığı canlılıkla, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir sektör. Bu
nedenle turizmde, vergiler ekonominin önünü tıkamamalı...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|