|
Otomobil ve motosiklet farkı
Şükrü Kızılot - 02 Ekim 2005 Pazar -
Hürriyet
Kullanılmış otomobil ile kullanılmış motosiklet arasındaki KDV farkını biliyor
musunuz?
İşletmede kayıtlı olan, kullanılmış otomobilin satışı yüzde 1 oranında KDV’ye
tabi. Buna karşılık, kullanılmış motosikletin satışı, yüzde 18 KDV’ye tabi!..
‘Böyle bir uygulama nasıl olur?’ diye itiraz etmeyin. İlgili mevzuat böyle!..
Düzenlemeyi yapanlar, bu şekilde yapmışlar. Uygulama da böyle devam edip
gidiyor!..
Motosikletle Boğaz Köprüsü’nden geçiş de ilginç. Motosikletle geçen de
otomobille geçen de hatta aks durumuna göre bazı otobüs ve kamyonla geçen de 3
YTL ‘köprü geçiş ücreti’ ödüyor.
Bu arada, Motorlu Taşıtlar Vergisi boyutu da ilginç. 1 Ocak 2004 tarihinden
itibaren, motosikletlerden de tıpkı otomobiller ve minibüsler gibi ‘Motorlu
Taşıtlar Vergisi’ alınıyor. Örneğin silindir hacmi 1300 cm3 olan 3 yaşındaki bir
motosikletin, 2005 yılı vergisi 667 YTL. Buna karşılık, 1600 cm3 hacmindeki 1
yaşındaki otomobilin vergisi 444 YTL, minibüsün vergisi 333 YTL. 25 kişilik yeni
bir otobüsün Motorlu Taşıtlar Vergisi ise 834 YTL.
Yakında, motosikletin vergisi otobüsünkini de geçerse, sürpriz olmasın.
Murphy kuralları
Bir işin ters gitme olasılığı varsa, mutlaka ters gider.
Danışman, saatinizi ödünç alan ve sorduğunuzda saatine bakarak, size zamanı
söyleyen kişidir.
Bir işi yapamayan ya da öğretemeyen, o işi denetlemeye memur edilir.
Birisi size ‘küçük bir problemim var’ diyorsa, bilin ki o problem altından
kalkabileceğinizden daha büyüktür.
Bir günde durup dinlenmeden sekiz saat çalışıyorsanız, sonunda patron olur ve
günde 20 saat çalışmaya başlarsınız.
Hiç kimseyi dinlemeyen de herkesi dinleyen de kaybeder.
Elinde mikrofon olan biriyle hiçbir zaman tartışmayın.
Her dağınıklıkta bir basitlik, her uyumsuzlukta bir armoni ve her zorlukta bir
fırsat vardır.
Yol kenarındaki hamile kadın
OTOMOBİLİNİZLE giderken, yol kenarında yarı baygın vaziyette yatan hamile bir
kadın görürseniz ne yaparsınız? Herhalde otomobilinize alıp hastaneye
götürürsünüz.
Celil Bey de öyle yapar. Yol kenarında, yarı baygın vaziyette kıvranan hamile
kadını görünce otomobilinden iner. ‘Ne olur beni hastaneye yetiştirin. Doğum
yapmak üzereyim’ diyen hamile kadını hastaneye götürür. Kendinden geçmiş
vaziyette olan kadını, acil servise bıraktığında, hastane görevlileri bir
tutanak tutacaklarını söyleyerek Celil Bey’in kimlik bilgilerini ve adresini
isterler. Birkaç dakika içinde düzenlenen tutanağı imzalayan Celil Bey,
hastaneden ayrılır. Bu arada kadın da doğum odasına alınır.
İLGİNÇ BİR GELİŞME
Bir süre sonra, doğum olayı gerçekleşir ve kadının nur topu gibi bir oğlu olur.
Ertesi gün, çocuğun nüfus bilgileri için, anneye babanın adı ve adresini
sorarlar. Kadın da kendisini hastaneye getiren kişinin, çocuğun babası olduğunu
söyler. Bunun üzerine, hastaneye girişte alınan kimlik bilgilerine göre, görevli
memur formu doldurur.
Kadın aynı gün hastaneden taburcu olur. Aradan, bir ay geçtikten sonra kadın,
Celil Bey aleyhine Medeni Kanun’un 301. maddesine göre, ‘babalık davası’ açar ve
çocuğu tanımasını ister.
Duruşma ile ilgili tebligatı alan Celil Bey, dava dilekçesini okuyunca, şok
geçirir. Hemen avukatına gider ve çocuğun gerçek babası olmadığını anlatır.
Ardından, kadının açtığı davanın reddini ister. Bu davada da en sağlam ispat
aracı ‘DNA testi’ olduğu için, bu testin yapılmasını da talep eder.
SÜRPRİZ BİR SONUÇ
DNA testi yapılır. Buna göre, Celil Bey’in çocuğun babası olmadığı ortaya çıkar.
Yapılan tetkiklerde, Celil Bey ile ilgili, bir sonuç daha ortaya çıkar.
Düzenlenen raporda, doğuştan varolan bir sorun nedeniyle, ‘Celil Bey’in çocuk
sahibi olmasının hiç mümkün olmadığı’ yazılıdır.
Celil Bey raporu okur ve düşer bayılır.
Nedenine gelince, Celil Bey’in biri 7 diğeri 9 yaşında iki çocuğu vardır!..
BİR BAŞKA SÜRPRİZ
Celil Bey’i bekleyen ilginç gelişmeler devam ediyor. Çocuk sahibi olmasının
mümkün olmadığını öğrenen Celil Bey, avukatına ne yapabileceğini sorar. Aldığı
yanıt ilginçtir:
‘Türk Medeni Kanunu’nun 289. maddesine göre, kocanın; çocuğun kendisinden
olmadığına dair davayı, doğumdan başlayarak 5 yıl içinde açması gerekiyor. Bu
süre geçtikten sonra ‘soybağının reddi’ için, dava açılamaz.’
Özetle, Celil Bey’in kendisine ait bu çocukları reddetme şansı da ortadan
kalkmıştır!..
Yoğurt yiyeni karıştırma
Adamın biri genç yaşta evlenir. Karısıyla bir çocuğunu bırakarak yurtdışına
çalışmaya gider. Beş yıl sonra yurda döndüğünde, karısıyla birlikte üç çocuk
bulur. En küçüğü, önüne kasesini almış, hem yoğurdunu yiyor hem de yabancı adama
bakıyormuş;
- Yahu hanım, bunlar da kim?
Kadın;
- Yahu şu büyüğü ilk çocuğun değil mi? Ne çabuk unuttun?
- Ya şu ortanca?
- Ona da sen giderken hamileydim. Sen gittikten sonra doğdu.
- Peki şu yoğurt yiyen ufaklık ne zaman oldu?
- Canım yoğurt yiyeni karıştırma. O oturmuş kendi halinde yoğurdunu yiyor...
Günün sözü
Yitirecek bir şeyi olmayan insandan korkun!..
Geothe
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|