|
Doğu'ya yatırımın dayanılmaz işkencesi
Doğu'ya yatırımın dayanılmaz işkencesi
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com
- 30 Mart 2006 Perşembe - Dünya
BİR yandan "Doğu'ya yatırım yapılsın" diyoruz, diğer yandan da yatırım yapanı
yaptığına yapacağına pişman ediyoruz.
Daha önce Doğu'da yatırım yapana özel teşvikler ilan edildiğinde, tebliğin bazı
ilginç ayrıntılarını yazmıştık. Örneğin, Muş'ta enerji desteğinden
yararlanabilmek için;
- Yem fabrikası yatırımı yapanın, saatte en az 150 ton yem üretebilmesi,
- Un fabrikası yatırımı yapanın, günde en az 1.000 ton buğday işleme kapasitesi
aranıyordu.
- Hindi yetiştirecek olanlardan ise, en az 25.000 hindi olması koşulu
aranıyordu.
Doğu'da bu kapasitede bir yatırım, pek mümkün olmayacak bir yatırımdı. O halde,
teşvik kağıt üzerinde kalacaktı. ASO Başkanı Zafer Çağlayan'ın deyimiyle
"Yatırım yapın değil, yatırım yapmayın" tebliği idi...
Nitekim, yazımız üzerine Teşvik ve Uygulama Genel Müdürü aramış "Biz bu
koşulları, o alanlarda, kapasite fazlalığı olması nedeniyle, yatırım yapılmasını
engellemek için, bilerek koyduk" demişti!.. Bu yanıtı da yine köşemizde
yayınlamıştık.
DEVLET'E GÜVENME SUÇU
Geçen hafta yine doğu bölgesine, yatırım yapılmasının teşvik edilmesini ele
almış, bunun sosyal ve ekonomik anlamdaki avantajlarını sıralamıştık. Yazımız
üzerine, Diyarbakır'a yatırım yapan bir iş adamı, belgeleriyle birlikte, bizi
buldu.
"- Bakın sayın Hocam, ben Diyarbakır'da yatırım yapan ve böyle bir olaya
kalkıştığı için de adeta pişman edilen, bir iş adamıyım" diyerek başladı
anlatmaya ve anlattıklarını kanıtlayan belgeleri de göstermeye...
"Flora Sera AŞ adı altında bir şirket kurup, Diyarbakır'da "sera yatırımı"
yapmak için başvuruda bulunduk. Bu iş için aranılan "en az 10 işçi çalıştırma
koşulunu" da kabul ettik.
- 6 Şubat tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 5084 sayılı Kanun'dan yararlanmak
için başvurduk. İstediğimiz arsa tahsis edildi. Yatırım taahhütnamesini,
karşılıklı imzalayıp, yatırıma başladık.
- Ardından, Hazine'den "Yatırım teşvik belgesi"ni de alıp yatırıma başladık.
Gerekli ithalatları ve mal alımları ile birlikte, tesisin yapımına başladık.
- Biz yatırıma devam ederken, 18 Mayıs 2005 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan
5350 sayılı Kanun ile "Asgari 10 işçi çalıştırma koşulu 30 işçiye yükseltildi"
- "Aman ne yapıyorsunuz. Yaptığımız sera yatırımında 30 işçi çalıştıramayız. Bu
işe başladığımızda asgari 10 işçi koşulu aranıldığı için, biz bu yatırıma
girdik" dediysek de dinleyen olmadı.
- Nereye başvurduysak, olumlu bir yanıt alamadık. Son olarak, Maliye Bakanlığı
Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvurduk 9 Mart 2006 Tarih ve 0166088 sayılı yazı
ile, buradan da olumsuz yanıt aldık.
Özetle, Devletin yürürlükteki kanununa inanıp, ona göre yatırım yaptığımız için,
perişan oldum. Meğer gelecek yıllarda çıkacak kanunları da bilmemiz ve
yürürlükteki kanuna güvenmememiz gerekiyormuş. İşte bunu öğrendik. Bunu
öğrenirken de yüklü bir fatura ödedik"
İNANILIR GİBİ DEĞİL
Yukarıda anlatılan olay, inanılır gibi değil. Ancak bunları kanıtlayan, bir
tomar belge var.
Hem insanlara "Gidin Doğu bölgesine yatırım yapın" diyoruz hem de yaptığına
yapacağına pişman ediyoruz.
Olmaz böyle şey!.. Örneğimizdeki yatırımcı açısından "kazanılmış hak" eskilerin
deyimiyle "müktesep hak" vardır. Sonra çıkan bir kanunla, bu yatırımcının
kazanılmış hakkı elinden alınamaz. Alınırsa, hem hukuk cinayeti olur hem de
Devlet'e ve yürürlükteki kanunlara güvenip, kimse yatırım yapmaz.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|