|
Vergi kaçıranlara para cezası iptal edildi
Şükrü Kızılot - skizilot@yaklasim.com - 27
Ekim 2005 Perşembe - Hürriyet
MALİYE ‘Vergi kaçağını ve kayıtdışılığı nasıl önleriz de vergi gelirlerini
artırırız’ diye çırpınırken, ilginç bir gelişme oldu: Anayasa Mahkemesi, vergi
kaçıranlara uygulanan para cezasını iptal etti!..
Anayasa Mahkemesi; faturasız veya fişsiz satış yapanlara, düşük fatura
kesenlere, gerçek dışı masraf faturası alanlara, gelirini gizleyenlere, örtülü
kazanç veya örtülü sermayeye, hatta naylon fatura ticareti yapanlara ve bunları
defterlerine kaydedip, vergi kaçıranlara uygulanan, vergi kaybı (vergi ziyaı)
cezasını ve vergi kaçakçılığı para cezasıyla ilgili yasa hükmünü, ‘Anayasa’ya
aykırı olduğu gerekçesiyle’ iptal etti (Bkz. Anayasa Mahkemesi’nin 20 Ekim 2005
tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6 Ocak 2005 tarih ve E:2001/3, K:2005/4
sayılı Kararı).
Anayasa Mahkemesi’nin iptale ilişkin kararı, Resmi Gazete’de yayımlandıktan altı
ay sonra, yani 6 Nisan 2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.
OLAY NE?
Vergi yasalarına aykırı işlemleri nedeniyle, vergi kaybına neden olan
mükelleflere, vergi ziyaı yani vergi kaybı diye adlandırılan bir vergi cezası
kesiliyor (Vergi Usul Kanunu Md.344). Vergi kaybına, hapis cezasını gerektiren
fiillerle (örneğin sahte ya da yanıltıcı belge düzenlemek, kullanmak, defter ve
kayıtlarda muhasebe hileleri yapmak, defter ve belgeleri yok etmek ya da
gizlemek gibi fiillerle) sebebiyet verilmesi halinde, bu ceza ‘üç kat’ olarak
uygulanıyor. Bu uygulama, 1 Ocak 1999 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Bu
tarihten önce ise kaçakçılık, ağır kusur ve kusur adı altında, üç ayrı cezadan
biri uygulanıyordu. Vergi ziyaı cezası gelince, bu cezalar kalktı.
Anayasa Mahkemesi’nin, vergi ziyaı cezasını iptal eden kararına göre;
‘...vergi ziyaı cezası; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülük karakteri
taşımayan, ancak vergi ziyaı suçu işleyenlere öngörülen bir yaptırımdır. Bu
durum gözetildiğinde, cezanın hesaplanmasında esas alınacak olan oranların,
yasayla belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Kuralda, ziya uğratılan verginin bir katına eklenecek olan cezanın
hesaplanmasında esas alınacak olan gecikme faizi oranının, Bakanlar Kurulu
tarafından ne zaman belirleneceğinin bilinmemesi ve bu durumun sonuçta
öngörülecek ceza miktarında belirsizliğe yol açacak olması, Anayasa’nın 38.
maddesinde sözü edilen ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak
kanunla konulur ve 2. maddesindeki ‘hukuk devleti’ ilkesine aykırılık oluşturur.
Açıklanan nedenlerle, kural Anayasa’nın 2. ve 38. maddelerine aykırıdır. İptali
gerekir.’
ŞİMDİ NE OLACAK?
Anayasa Mahkemesi’nin, vergi ziyaı cezasını iptal etmesine bağlı olarak, vergi
kaçakçılığı suçu işleyenlere uygulanan, vergi ziyaı cezasının üç katı para
cezası da ortadan kalkmış bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi, bu cezanın uygulamasını ‘Anayasa’ya aykırı’ bulmuş ancak,
bundan doğacak boşluk ‘kamu yararını ihlal edici’ nitelikte olduğu için, iptal
hükmünün 20 Nisan 2006 tarihinde yürürlüğe girmesi uygun görülmüş.
Anayasa’ya aykırı olduğu, net olarak belirtilen bu cezanın; şu anda işlenen
fiillere uygulanması, yargıdaki uyuşmazlıkların ya da inceleme ve uzlaşma
aşamasındaki cezalar ile bu cezayı daha önce ödemiş olanların durumu, ciddi
tartışmalara neden olacağa benziyor.
Zaman geçirmeden, vergi kaybı ve kaçakçılığı ile ilgili para cezasını, diğer
vergi suç ve cezalarıyla beraber, bir bütün halinde yeniden düzenlemekte yarar
var...
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|