|
Değersiz alacakların belgelendirilmesi
Veysi Seviğ - 13 Mayıs 2008 Salı - Referans
Vergi Usul Yasası'nın 322'nci maddesinde yer alan tanımlamaya göre "Kazai bir
hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline imkân kalmayan alacaklar
değersiz alacaklardır."
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini
kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
Yasal düzenleme gereği olarak "işletme hesabı esasına göre defter tutan
mükelleflerin" değersiz alacakları, deftere gider kaydedilmek suretiyle yok
edilebilirler.
Bir alacağın değersiz alacak sayılabilmesi için kazai bir hükme yani yargı
kararına veya bu konuda kanaat verici bir belgeye göre artık tahsiline imkân
kalmadığının kanıtlanması gerekmektedir.
Bu bağlamda alacağın ticari veya zirai kazancın elde edilmesiyle ilgili
olmasının yanı sıra gerçek bir faaliyete dayanması gerekmektedir. Ticari ilişki
çerçevesinde sağlanması öngörülen kredinin üçüncü şahıslardan temini için
verilen ve gerçek bir borç ilişkisine dayanmayan senetlere ticari yaşamda hatır
senedi denilmektedir. Bir başka anlatımla senedin borçlusu olarak gözüken
kişinin gerçekte borcu olmadığı halde, alacaklıya kredi verenler nezdinde bir
itibar kazandırmaktadır. Bu tür senetler dolayısıyla oluşan alacakların değersiz
alacak olarak kabulü mümkün değildir.
Uygulamada yasa metninde yer alan kanaat verici belge kavramı da duraksama
yaratmaktadır. Kanaat verici bir vesika kavramından anlaşılması gereken alacağın
tahsili olanaksızlığını gösteren bir belgenin varlığı halinde bu belge kanaat
verici olarak kabul edilecektir.
Vergi hukuku açısından kanaat verici belgeler şunlardır:
* Borçlunun gaipliğine ilişkin mahkeme kararı ve buna bağlı olarak herhangi bir
malvarlığının bulunmadığına dair resmi makamlar tarafından verilen bir belge
veyahut da ilan,
* Borçlunun herhangi bir malvarlığı bırakmadan ölümü ve/veya mirasçıların da
mirası reddettiklerine dair resmi belgeler,
* Borçlunun alacaklı tarafından açılan davayı kazandığına dair yargı kararı,
* Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş
belgeler,
* Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması,
* Borçlunun ülkeyi dönmemek üzere terk ettiğini gösteren gazete haberleri ve bu
haberleri doğrulayan resmi nitelikteki belgeler,
* Borçlunun dolandırıcılıktan mahkûm olması ve herhangi bir malvarlığı
bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,
* Medeni Kanun'a göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı,
* Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının
kaldırıldığını gösteren icra memurluğu yazısı,
* Borçlunun ölümü ve mirasçılar adına sulh mahkemelerince verilmiş bulunan
mirası ret kararı,
* Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri
olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar,
* Ticaret mahkemelerinde borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından
tasfiyeye tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler,
Gerçekte değersiz alacaklar konusunda özellik arz eden durumların başında aciz
vesikası gelmektedir. İflas kararı, iflasa uğramış şahıstan alacaklı durumunda
olan kişilerin bütün alacaklarını değersiz hale getirmektedir. İflasın açılması
halinde alacaklılar iflas masasına başvurmak suretiyle alacaklarının ödenmesini
talep ederler. Bu aşamada varsa müflisin mevcutları paraya çevrilir ve
alacaklılara mevcut paradan taksimat yapılır. Yapılan taksimat sonucunda
alacaklıların alacaklarının tamamını alamamaları durumunda icra müdürü ödenmeyen
alacaklar için alacaklı olanlara tahsil edilmeyen alacak miktarını gösteren
"aciz vesikası" düzenler ve bu belgeler alacaklılara verilir.
Aciz vesikası alacağı sona erdirmez. Ancak alacak, bu vesikanın düzenlenmesi ve
alacaklıya verilmesi ile birlikte "Değersiz Alacak" haline dönüşür.
Alacaklının alacağından vazgeçmesi halinde bu durumun taraflar arasında her
türlü muvazaadan ari olarak karşılıklı olarak imzalanmış bir protokolün noter
onayından geçirilmesiyle birlikte söz konusu alacağın "Değersiz Alacak" olarak
kabulü mümkündür. (TC Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 15.12.2006
gün ve 98812 sayılı özelgesi)
Serbest meslek faaliyetlerinde bedelin tahsili için serbest meslek makbuzunun
düzenlenmesi gerektiğinden, makbuz düzenlemeden hizmet bedelinin kayıtlara gelir
olarak intikali söz konusu değildir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |