|
BİZE GÖRE
Damga vergisini kim öder?
Veysi Seviğ - 27 Temmuz 2005 Çarşamba - Dünya
Damga Vergisi Yasası'nın 3'üncü maddesi uyarınca bu verginin mükellefi,
kağıtları imza edenlerdir. Bazı hallerde damga vergisine tabi olan kağıtlarla
ilgili olarak, verginin bir tarafça üstlenileceği yönünde sözleşmelere özel
hükümler konulmakta, bunun sonucunda damga vergisinin ödenmemesi halinde mevcut
özel hüküm çerçevesinde diğer tarafın sorumlu olacağı ifade edilmektedir.
Oysa Vergi Usul Yasası'nın 8'inci maddesi hükmü gereği olarak "Vergi
kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi
sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz."
Gerçekte gerek mükellefiyet gerekse sorumlulukla ilgili esaslar vergi yasaları
ile belli edilir. Vergi yasaları ile belli edilen haller dışında mükellef veya
sorumluların, bunları özel mukavelelerle değiştirmeleri, mükellef ve sorumlu
sıfatından doğan görevleri başkasına aktarmaları mümkün değildir. Eğer bu tarz
bir mukavele yapılmışsa bu, vergi dairesini bağlamaz. Vergi uygulaması bakımında
geçerlilik taşımaz.
Diğer yandan söz konusu yasanın 24'üncü maddesi uyarınca "Vergiye tabi
kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı
alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere
kağıtları ibraz edenler sorumludur."
Yasal düzenleme gereği "Birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait
vergi ve cezanın tamamında imza edenler müteselsilen sorumludurlar. Bunlar
arasında vergiden müstesna olanların bulunması damga vergisinin noksan
ödenmesini gerektirmez. "Bu bağlamda" damga vergisinden muaf kuruluşlarca
kişilerin "Damga Vergisine Tabi Kağıtları" belirleyen (1) sayılı tabloda yer
alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını
taşıyan kağıtlara ait verginin tamamı kişiler tarafından ödenir. Ancak yine
yasal düzenleme gereği olarak "bu bağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya
noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumlar
müteselsilen sorumludurlar." (Damga Vergisi Yasası Madde: 24)
Mevcut yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere kağıt üzerinde yer alan imza
sahiplerinin tamamı damga vergisinden müteselsilen sorumlu olmaktadırlar. Burada
bir başka özellik de kağıdı imzalamaları nedeniyle mükellef durumunda olan
kişiler aralarında vergilerin paylaşılmasına ilişkin olarak yaptıkları
sözleşmelerin geçerli olmayacağıdır. Bir başka anlatımla bu tür sözleşmeler
vergi idaresi açısından bir önem taşımamaktadır. (Bakınız; Kırman, Ahmet "Damga
Vergisi Kanunu Şerhi" genişletilmiş ikinci baskı Ankara, Sf:338)
Dolayısıyla Vergi Usul Yasası'nın 8'inci maddesinde de hükme bağlandığı üzere
damga vergisinin mükellefleri arasında yapılan sözleşmelerin vergi dairesi
tarafından yapılacak tarhiyatlarda gerekçe olarak gösterilmesi imkanı
bulunmamaktadır.
"Kaldı ki, 24. madde ile mükellefiyete ilişkin özel sözleşme yapılmasının mümkün
olmadığı, verginin tamamının ödenmesinden tüm imza sahiplerinin vergi dairesinin
muhatabı durumunda oldukları görülmektedir." Bu nedenle sözleşmeden doğan
vergilerin karşı tarafça ödeneceğine dair özel hükümler verginin alınması
açısından önem arz etmemektedir. Bir başka anlatımla sözleşmede damga vergisinin
karşı tarafa ait olduğu yolundaki iddialar gerek Damga Vergisi Yasası'nın 24 ve
gerekse Vergi Usul Yasası'nın 8'inci maddeleri uyarınca geçersiz olmaktadır.
İmza sahiplerinin vergi ve cezadan müteselsilen sorumluluklarının bulunmasına
bağlı olarak, vergi idaresinin bunlardan herhangi birine tahsilat amacıyla
yönelmesi mümkündür.
Çeşitli neden ve yorumlar sonucunda vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş
kağıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp
veren noterler adına her bir kağıt için tahsil edilmeyen damga vergisi üzerinden
maktu vergilerde yüzde 50, nispi verilerde yüzde 10 oranında özel usulsüzlük
cezası kesilmektedir. Bu bağlamda söz konusu madde kapsamında kesilecek olan
özel usulsüzlük cezaları her bir kağıt için (1) YTL'den az olamayacaktır.
Ayrıca inceleme raporu sonucu saptanan ve tarhiyat öncesi uzlaşma tutanağı ile
üzerinde uzlaşılan damga vergisinin vade tarihinden, uzlaşma tutanağının
düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için, bu süre zarfından gecikme zammı
oranlarında değişikliklerin göz önünde bulundurulması suretiyle hesaplanan
gecikme faizinin de ödenmesi gerekmektedir. (Danıştay 7. Daire E. No: 1997/2465,
K. No: 1998/943 Bakınız: Topuz, İbrahim-Özkaya, Kadir "Seçilmiş Danıştay
Kararları" Yaklaşım Yayıncılık 2005 Sf: 307-308)
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|