|
BİZE GÖRE
Katma değer vergisinde iade sorunu
Veysi Seviğ - 09 Kasım 2005 Çarşamba - Dünya
Katma Değer Vergisi Yasası'nın 32'nci maddesi gereği olarak; vergiden istisna
edilmiş bulunan bazı işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
katma değer vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak
katma değer vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya
hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde, indirilemeyen
katma değer vergisi Maliye Bakanlığı'nca, tespit edilecek esaslara göre bu
işlemleri yapanlara iade olunur. Bu işlemler ise yasal düzenleme gereği;
. İhracat, (KDV Md: 11)
. Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve
yatırım, (KDV Md:13)
. Transit taşımacılık, (KDV Md: 14)
. Diplomatik teslimler, (KDV Md:15)
olarak belirlenmiştir.
Maliye Bakanlığı tarafından konuya ilişkin olarak 39 seri numaralı Katma Değer
Vergisi Genel Tebliğ ile yapılan yönlendirme uyarınca yükümlülerin indirilebilir
katma değer vergisi indirim konusu yapılamazsa kendilerine iade edilecektir. Bu
bağlamda iade hakkı doğuran işlemlere ait girdi vergisi için mükellefin mutlaka
iade istemesi zorunluluğu yoktur. Girdi vergisini iade olarak alma hakkı bulunan
mükellef (yükümlü) izleyen ayda satışları üzerinden daha yüksek tutarda katma
değer vergisi borçlanacağını planladığı durumda, iade talep etmeden, vergiyi
indirilecek katma değer vergisi olarak sonraki döneme devredecek ve izleyen ayda
veya aylarda indirim yoluyla arındırma yapabilecektir.
Başlangıç tercihini sonradan değiştirmek de mümkündür (Özbalcı, Yılmaz "Katma
Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları" Sf: 725). Buna göre iade istendikten
sonra indirim potansiyeli oluşturmaması ve benzeri gibi nedenlerle, talepten
vazgeçilip indirim yapılabilmekte, bu uygulamanın aksi de talep
edilebilmektedir. Bu bağlamda da zaman içersinde arındırmanın indirim yoluyla
yapılacağı tercihi ile girdi vergisinin indirilecek katma değer vergisi olarak
ileriki dönemlere devredilmesinden sonra, öngörülen indirim imkanının doğmaması
üzerine iade isteminin düzeltme yoluyla yapılması sağlanmıştır.
Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir özelgeye göre de,
"...tercih değişikliğinin yapıldığı tarihe kadar indirim yoluyla giderilmek
istenen katma değer vergisinin iade talebinde bulunulması halinde düzeltme
hükümleri çerçevesinde işlem yapılarak, söz konusu dönemlerde iade olarak bir
vergi doğması halinde, bu verginin genel hükümler çerçevesinde iadesinin
yapılması gerekmektedir." (22.04.1996 gün ve 17121 sayılı özelge. Daha geniş
bilgi için bakınız: Özbalcı, Sf: 726)
Uygulama bu görüş doğrultusunda sürdürülürken vergi idaresi vermiş olduğu bir
başka görüşle iade ve mahsup işlemlerinde mükelleflerin ilk istemleri ile bağlı
kalmalarını öngörmüş, bu bağlamda sonradan istem değiştirmelerini kabul
etmeyeceğini ve düzeltme yolu ile iade istemlerini uygulamayacağını
bildirmiştir.
Bir başka anlatımla vergi idaresi tarafından oluşturulan yeni görüşe göre
"...Katma değer vergisi mükelleflerinin iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle
yüklendiği katma değer vergisini indirim yoluyla gidermek şeklinde tercihlerini
düzeltme beyannamesi vererek iade talebi olarak değiştirmeleri mümkün
bulunmamaktadır."
Bu nedenle son günlerde mahsup işlemlerinin iade işlemine dönüştürülmesi
istemleri bu gerekçe ile reddedilmeye başlanmış olup, mükeleflerin başvurularına
benzer nitelikte yanıtlar verilmeye başlanmıştır.
Söz konusu uygulama her şeyden önce Katma Değer Vergisi Yasası'nın 32'nci
maddesinde yer alan düzenleme ile örtüşmemektedir.
Diğer yandan mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde indirim konusu yapılamayan
katma değer vergisinin söz konusu yasada yer alan özel durumlar nedeniyle
yükümlüye geri dönüşünü sağlamak gerekmektedir.
Değişik nedenlerle öncelikle indirim hakkını kullanmak isteyen yükümlüler bu
hakkın kullanımına imkan kalmadığı durumlarda veyahut da indirim hakkının
gecikmeli olarak uygulanmasının söz konusu olan durumlarda tercihlerini
kullanarak iade isteminde bulunmakta ve bu istemi de daha önce Maliye
Bakanlığı'nın öngördüğü biçimde düzeltme yöntemi ile yapabilmektedirler.
Süregelen uygulamanın değiştirilmesi sonucunda zaten zor koşullar altında
çalışan yükümlülerin mağdur edilmesi söz konusu olmaktadır. Maliye Bakanlığı'nın
bu değişimi konuyla ilgili yükümlülerin daha fazla mağdur edilmelerini ve bu
durumun ülke ekonomisine getireceği olumsuz yükü dikkate alarak en kısa zamanda
düzeltmesi ve konunun özelliği dikkate alınarak uygulamanın tebliğ ile
yönlendirilmesi gerekmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|