|
BİZE GÖRE
Kurumlar Vergisi Yasası'nın yeni görüntüsü
Veysi Seviğ - 29 Kasım 2005 Salı - Dünya
Kurumlar vergisi mevcut yasal düzenleme çerçevesinde sermaye şirketleri,
kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmeler ile isteğe bağlı olmak üzere iş ortaklıklarının kazançları üzerinden
alınmaktadır. Halihazırda 48 ana, 3 mükerrer, biri yürürlükten kaldırılmış olan
35 geçici maddeden oluşan Kurumlar Vergisi Yasası uygulamada verimliliğini
yitirmiş, ana maddelerden daha çok geçici maddelerin yönlendirmeleri ile
donatılmış, bu bağlamda kendi içersindeki maddeler arasındaki uyumsuzluk
nedeniyle devamlı duraksama yaratır hale gelmiştir.
Kurumlar vergisi kişisel (subjektif) bir vergi değil, nesnel (objektif) bir
randıman vergisi niteliğinde olup, vergilendirme konu ettiği tüzel kişilikler
ile tüzel kişilik gibi kabul edilen ortaklıkların ödeme gücünü vergilendirmede
esas almaktadır.
Bir süredir üzerinde tartışılan kurumlar vergisi uygulamasının hukuki açıdan
yeniden yapılandırılabilmesi için Maliye Bakanlığı bünyesinde yapılan çalışmalar
sonuçlandırılma aşamasına gelmiş bu bağlamda hazırlanmış olan "Kurumlar Vergisi"
yasa tasarısı taslağının ana hatları belli olmuştur.
Üç kısım, 39 ana ve dört geçici maddeden oluşan tasarı taslağının "Tam mükellef
kurumlarda vergilendirme" birinci kısımda (Madde: 1-23), "Dar mükellef
kurumlarda vergilendirme" ikinci kısımda (Madde:23-35), ortak konular
(Madde:36-39 ve 4 geçici madde) üçüncü kısımda maddeleştirilmiş bulunmaktadır.
Tasarı uygulama olanağı açısından daha sistematik bir yapıyı öngörmekte olup
yeni tanımlamalara ve müesseselere de yer vermektedir. "Kontrol Edilen Yabancı
Şirket" (Madde:6)," Transfer Fiyatlandırması" (Madde:12), "Zarar Mahsubu ve
Diğer İndirimler" içersinde doğan zararın geriye yansıtılması, (Madde:9) "Beyan
Esası"nda "Konsolide Beyan" (Madde:13) bu yenilikler içersindedir.
Ayrıca tasarı içersinde yer alması öngörülen yeni bir düzenleme ile "Büyük
Yatırımlarda Vergi İndirimi" (Madde:7) ülkemizde maden ve petrol kaynaklarının
işletilmesine, istihdama ve ihracata belli büyüklükte katkı sağlamak üzere
yatırım yapan kuruluşların özendirilmesi hedeflenmiştir. Şöyle ki;
. İstihdam ve ihracat artırmaya, mahsul ve ürünleri ıslaha, yeni teknolojiye
yönelik araştırmaları geliştirmeye, ülkemizin turizm kapasitesini artırmaya,
Petrol Yasası ve Maden Yasası'na göre yürütülen arama ve sondaj faaliyetleri ile
madenlerin işletilmesine yönelik olmak üzere yatırım yapan dar ve tam yükümlü
kurumların,
- 500 milyon Euro veya muadili döviz karşılığı YTL tutarında yatırım yapmaları,
- Yatırıma konu işyerlerinde fiilen ve sürekli olarak en az 500 işçi
çalıştırmaları,
- Yatırımı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen yörelerde yapmaları,
- Yatırımları beş yıl içinde tamamlamaları,
- Yıllık en az 100 milyon Euro karşılığı hasılatın döviz olarak elde etmeleri ve
o yıla ait kurumlar vergisi beyanname verme süresi sonuna kadar yurda
getirmeleri,
halinde; vergi indiriminden yararlanmaları söz konusu olabilecektir.
Bu tür yatırımlar Maliye Bakanlığı ile yapılacak ve Bakanlar Kurulu tarafından
onaylanacak özel sözleşmeler ile gerçekleştirilecektir. Bu bağlamda sözleşmenin
bitim tarihini işletmenin faaliyete geçtiği tarihten azami 10 yıllık bir süre
içinde olması koşuluyla yatırımcıların 10 vergilendirme döneminde elde ettikleri
kazanca uygulanacak kurumlar ve gelir vergisi (stopaj) oranları yüzde 90
nisbetine kadar indirime tabi tutulabilecektir. Diğer yandan; vergi oranlarını
düşürme yetkisi Bakanlar Kurulu'na aittir. Bu yetkinin yatırım yapılan yöreler,
faaliyet konuları, yatırım tutarı, sağlanan ihracat artışı ve istihdam sayısına
göre farklı farklı oranlar belirlenmek suretiyle kullanılması mümkündür. Ayrıca
uygulanmakta olan vergi oranlarında değişiklik yapılması halinde indirim oranı
yeni belirlenen oranlara aynen yansıtılacaktır.
Kurumlar Vergisi Yasa Tasarı Taslağı ile tanımı yapılan yeni bir kurum "Kontrol
Edilen Yabancı Şirket"tir. Kısa ve öz olarak ülkeler arasında diğerleri aleyhine
fon ve yatırımları çekmek ve vergilemeyi ertelemek amacı ile kullanılan daha çok
zararlı özel vergilendirme rejimleri ile yatırımları çekmeye çalışan bazı
ülkelerde kurulan iştiraklerin ortaya çıkardığı vergi kayıplarını önlemek üzere
bu tanımların yapılmasına ve Türk Kurumlar Vergisi Yasası kapsamına alınmasına
gerek görülmüştür.
Bilindiği üzere, vergi mevzuatımıza göre kurumlar vergisi yönünden iştiraklere
yapılan yatırımlardan elde edilen gelirler iştirakin kâr dağıtımı yapmasına
bağlı olarak vergilendirilmektedir. Bazı ülkelerde kâr dağıtımına yönelik yasal
zorlamaların bulunmadığı, bu nedenle oluşan kârların vergisiz veya düşük oranlı
vergilendirme ile ana kurum bünyesinde bırakıldığı gözlenmektedir.
Kurumların Türkiye'de yerleşik kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları
kurumlar vergisinden bağışık olmakla birlikte, yurtdışındaki kurumlardan elde
ettikleri iştirak kazançları için bu olanak belirli koşulların yerine
getirilmesi halinde kullanılabilmektedir. Yapılması öngörülen yeni düzenleme ile
yurtdışı iştiraklere yatırım yapan yükümlülerin yurtdışı iştirakleri kârlarını
fiilen dağıtmasa bile vergi uygulamaları açısından dağıtılmış kabul edilerek bu
iştirak gelirlerinin Türkiye'de kurumlar vergisine tabi tutulması
amaçlanmaktadır.
Konuya ilişkin olarak tasarı taslağında yer alan düzenleme karmaşık ve
yasallaşması halinde uyuşmazlık yaratmaya müsait bir özellik arzetmektedir.
. Transfer fiyatlaması uzun yıllardır Avrupa Birliği ülkeleri ile milletlerarası
ticaret odaları (TMO) vergi komisyonu ve OECD vergi bölümünün çalışma konuları
içersinde yer almaktadır.
Kısaca çokuluslu bir şirketin vergilendirme avantajlarını dikkate alarak
fiyatlandırma yöntemi ile ülkeler arasında maliyet kaydırmasına yönelik yapmış
olduğu işlemler transfer fiyatlandırması konusunun kapsamına girmektedir.
Tasarı taslağının 12'nci maddesinde yer alan tanımlamaya göre, "Kurumlar
ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettiği bedel
veya fiyat üzerinden mal teslimi veya hizmet ifası işlemlerinde bulunursa,
kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla dağıtılmış"
sayılacaktır.
Transfer fiyatlandırmalarını denetim altına alabilmek için Avrupa Birliği
nezdinde yapılan çalışmalar sonucunda 21 sayfa ve eklerinden oluşan davranış
kodu seti kabul edilmiştir.
Ülkemizde yapılması öngörülen yasal düzenleme ile,
- Karşılaştırılabilir fiyat,
- Maliyet artış yöntemi ile
- Yeniden satış fiyatı yöntemlerinin benimsenmesi düşünülmektedir.
Konu ile ilgili usul ve esasların ayrı bir yönetmelikle belirlenmesi
öngörülmektedir.
Transfer fiyatlandırılması konusu uygulamada adeta müstakil bir vergi kurumu
haline gelmiş olup, bu konuda yapılan çalışmalar ve hukuki düzenlemelerin
kapsamı her geçen gün genişlemekte ve zenginleşmektedir.
Kurumlar Vergisi Yasası'nda yapılması öngörülen değişikliklerin ayrıntılarına
yönelik görüşlerimizi açıklamaya gelecek yazılarımızda devam edeceğiz.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|