|
Çeyiz parası, yetim aylığı alan kız
çocuklarına ödeniyor
Sezgin Özcan - 17 Haziran 2008 Salı - Gazeteport
1982 doğumluyum. 2007 Aralık ayı itibarıyla 8 aylık SSK sigortalılığım var. Bir
kaç ay önce işimden ayrıldım. Babam emekli SSK’lı ve babamdan yaralanıyorum.
Ağustos ayında evlenmeyi düşünüyorum. Çeyiz parası yardımı alabiliyor muyum?
Eğer alabiliyorsam yaklaşık ne kadar alabiliyorum ve şartları neler? İlerde bir
gün işe girip SSK’lı olursam aldığım parayı ödüyor muyum?
Evlenmeyi düşündüğüm kişi okuldan SSK’lıymış ve 1995 yılında işyeri açıp 5-6 yıl
Bağ-Kur’unu ödemiş fakat kapatmak zorunda kalmış. Şu an SSK ya da Bağ-Kur
ödemiyor. Okuldan SSK’lı mı yoksa 1995 yılındaki Bağ-Kur’u mu kabul oluyor? Ben
ve nişanlım ödemediğimiz prim borçlarımızı ödeyip SSK ya da Bağ-Kur süremize
saydırabiliyor muyuz?
Ülker Kaya (10.06.2008)
Halk arasında çeyiz parası olarak adlandırılan evlenme yardımı, SSK’dan yetim
aylığı almakta olan kız çocuklarına evlenmeleri halinde ödeniyor. Yetim aylığı
alan kız çocukları evlendiklerinde yetim aylıkları kesiliyor. Bu nedenle de
kesilen aylığın yerine kendilerine 24 aylık tutarında çeyiz parası ödeniyor.
Sanırım babanız sağ ve herhangi bir işte çalışmadığınız için babanızın
sigortasından sağlık yardımı alıyorsunuz. Bu durumda babanızdan yetim aylığı
almadığınız için evlenme yadımı almanız da söz konusu değil.
Nişanlınızın okuldaki sigortalılığı muhtemelen staj dönemine ilişkin
sigortalılık olup, staj süresince malullük, yaşlık ve ölüm sigortalarına ilişkin
prim ödenmediğinden, emeklilik açısından, stajda geçen süreler sigortalılık
süresi, staja başlama tarihi ise sigorta başlangıcı sayılmaz. Bu durumda da
sigorta başlangıcı Bağ-Kur sigortalısı olduğu tarihte başlar. Okuldaki
sigortalılık süresi içinde malullük, yaşlık ve ölüm sigortalarına ilişkin prim
ödenmiş ise bu defa sigorta başlangıcı staja başladığı tarih olur.
Siz ve nişanlınız, SSK veya Bağ-Kur sigortalısı olarak çalışmadığınız süreleri
borçlanarak (primlerini ödeyerek) kazanamazsınız. Nişanlınızın Bağ-kur
sigortalısı olduğu döneme ilişkin prim borcu varsa, 28 Temmuz 2008 tarihine
kadar başvurup, prim borçlarına ilişkin aftan yararlanarak borçlarını
ödeyebilir.
Ana ve babaya sağlık yardımı yapılması
2004 yılından beri SSK’lı olarak çalışıyorum. Annem benim üzerime sigortalı.
Ağustosta evleniyorum. Evlendikten sonra da annem benim üzerimden sağlık hizmeti
alabilir mi?
Serap Aktaş (12.06.2008)
Halen yürürlükte bulunan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre, geçimi
sigortalı tarafından sağlanan ana ve babası, sigortalının bakmakla yükümlü
olduğu kişi kabul ediliyor ve hastalık halinde sağlık yardımlarından
yararlanabiliyor.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanunun geçici 12. maddesine göre, ilgili Kanunları (anneniz için 506
sayılı SSK oluyor) gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, 5510 sayılı
Kanunun yürürlüğe gireceği 1 Ekim 2008 tarihinde herhangi bir işleme gerek
kalmaksızın, 5510 sayılı Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılacaklar.
Yine 5510 sayılı Kanunun 3. maddesinin (10) numaralı bendine göre, 5510 sayılı
Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (a/1) alt bendine göre sağlık
sigortalısı sayılanların (şu andaki SSK sigortalılarının), sigortalı sayılmayan
veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve
aylık bağlanmamış olan ve geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı Sosyal
Güvenlik Kurumunca belirlenen kriterlere göre tespit edilecek olan ana ve
babası, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılacak.
Buna göre, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sizin üzerinizden sağlık
yardımı alan anneniz, evleneceğiniz tarihten sonra da 5510 sayılı Kanun
yürürlüğe girdikten sonra da geçimi sizin tarafınızdan sağlandığı sürece
bakmakla yükümlü olduğunuz kişi olarak sağlık hizmeti alabilecek.
Bağ-Kur sigortalılığını durdurmada işler karıştı
Geçmiş bir tarihte, bir vatandaşımızın sorusuna yanıt verirken aşağıdaki ifadeyi
kullanmışsınız.
"1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun Ek 19. maddesine göre beş yıl ve daha fazla
süreye ilişkin prim borcu olanlar, isterlerse primi ödenmemiş sürelere ilişkin
sigortalılıklarını durdurarak, prim borcundan kurtulabiliyorlar."
Şu an Bağ-Kur'a 7 yıllık borcum var ve bunun
beş yılını Ek 19. maddeden faydalanıp sildirdikten sonra geri kalanını
taksitlendirerek ödemek istiyorum. Fakat Kurumdakiler, bu konuda "Şu an devam
ediyor ama yapmıyoruz merkezden yeni kanun ve yapılandırmayla ilgili haber
bekliyoruz" gibi bir ifadede bulundular.
Acaba bunu doğruluk payı nedir? Eğer devam
ediyorsa başvurumu nasıl kabul ettirebilirim?
Yeni kanunda bu hak yok mu? Yeniden
yapılandırmadan faydalanmadan Ek 19. maddenin hükümlerinden faydalanmaz mıyız?
Hem yeniden yapılandırmadan hem de Ek 19, maddenin hükümlerinden faydalanabilir
miyiz?
Emre Bahis (09.06.2008)
1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun Ek 19. maddesi halen yürürlükte ve maddeye göre,
beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu olanlar isterlerse primi
ödenmemiş sürelere ilişkin sigortalılıklarını durdurarak borçlarından
kurtulabiliyorlar. Sigortalının, daha sonra en son bulunduğu basamağın başvuru
tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarını tebliğ tarihinden
itibaren üç ay içinde ödemesi halinde, primini ödediği süreler sigortalılık
süresi olarak değerlendiriliyor.
Diğer yandan, Ek 19. maddenin uygulama esaslarının belirlendiği 2007/47 sayılı
Genelgeye göre, Ek 19. madde kapsamında sigortalılık sürelerinin tespiti
talebinde bulunup, hizmet süresi olarak değerlendirilmesi istenilen süreye
tekabül eden prim tutarının ödenerek, sigortalılığın hemen durdurulmasının talep
edilmesi halinde de, ödemenin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle
sigortalılığın durdurulması gerekiyor.
Ek 19. maddeye göre durdurulan sigortalılık süresinin tamamının veya bir
kısmının, sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesinin istenmesi halinde, söz
konusu süreye ilişkin primler, en son bulunulan basamağın başvuru tarihindeki
değeri üzerinden hesaplanıyor. Prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin 5763
sayılı Yasa ise ödeme şekline göre, birikmiş prim borçlarına ilişkin gecikme
zammının belli bir kısmının silinmesini öngörüyor.
Ek 19. maddeden yararlanılması halinde primler, başvuru tarihindeki basmak
değeri üzerinden hesaplanacağından, gecikme zammı söz konusu olmayacak. Gecikme
zammı borcu olmayacağından da yapılandırma söz konusu olamaz diye düşünüyorum.
5 yıl veya daha fazla süreye ilişkin prim borcu olanlar ile ilgili olarak, ne Ek
19. madde de ne de 5763 sayılı Yasada, primi ödenmemiş sürelerin bir kısmının Ek
19. maddeden yararlanarak durdurulup, kalan kısım için ilgili tarihlerdeki prim
tutarları esas alınarak gecikme zammı hesaplanarak yapılandırılacak borç
tutarına ulaşılacağına ve hesaplanan bu borç için af yasasından
yararlanılabileceğine ilişkin bir hüküm yok.
Bu durumda ya birikmiş prim ve gecikme zammı borçları için 5763 sayılı Yasadan
yararlanmak ve seçilecek ödeme planına göre gecikme zamlarının belli bir kısmını
sildirmek, ya da Ek 19. maddeden yararlanarak primleri güncel tutarları
üzerinden ödemek gerekiyor.
Diğer yandan, Ek 19. maddede yer alan düzenlemenin benzeri, 5510 sayılı Kanunun
30 Nisan 2008’de yürürlüğe giren geçici 17. maddesinde yar alıyor.
Geçici 17. maddeye göre, 30 Nisan 2008 itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin
prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının
ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden
aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan
sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu
itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla
sigortalılığı durdurulacak. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi
olarak değerlendirilmeyecek. Ancak sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra
müracaatları tarihindeki 80. maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime
esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ
tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık
süresi olarak değerlendirilecek. Sigortalılıkları 1479 sayılı Kanuna göre
durdurulanlar için de müracaat tarihindeki prime esas kazanç tutarı üzerinden
primlerin ödenmesi halinde durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilecek. Buna göre, Geçici 17. maddenin uygulanması için genel tebliğ
yayımlanması gerekiyor.
Kurumdakilerin “Şu an devam ediyor ama
yapmıyoruz, merkezden yeni kanun ve yapılandırmayla ilgili haber bekliyoruz ”
ifadelerinin nedeni de, aynı konuda iki ayrı düzenlemenin olması nedeniyle
uygulamanın hangi düzenlemeye göre yapılacağının belirsizliği, Geçici 17.
maddeye göre sürdürülecek olması halinde Kurum tarafından çıkarılacak tebliğe
ihtiyaç duyulması olsa gerek.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |