|
İsteğe bağlı prim ödemeye devam
edebilirsiniz
Sezgin Özcan - 10 Kasım 2008 Pazartesi -
gazeteport
20.10.1977 sigorta giriş tarihi olan bayanım. 2830 gün ödenmiş primim mevcut.
12.08.1959 doğum tarihim. 800 gün daha prim ödersem 3600 gün ile SSK’dan emekli
olabileceğimi daha önce sizden öğrenmiştim. 2004 Kasım ayından bu yana SSK
isteğe bağlı prim ödemeye devam ediyorum. Bağ-Kur şartlarına tabi olmamak (SSK
hakkımı kaybetmemek) için 800 günü doldurmaya bir ay kaldığında prim ödemeye son
verip bir işyerinde tekrar bir aylık sigorta açtırmam gerekiyor mu? Artık
kafamız iyice karıştı.
Çalışmayan bir bayanın evinde hizmetli veya
çocuk bakıcısı olarak çalışırsam sigortaya nasıl bildirim yapılır? Ya da
yapılabilir mi? Asgari ücret üzerinden ne kadar prim ödemek gerekir? Benim için
hangisi daha uygun olur? Lütfen bir yol gösterir misiniz? Kasım ayındaki prim
ödemesi için cevabınızı bekleyeceğim.Bir de doğum borçlanması ile ilgili Yasanın
önüne geçen Tebliğde değişiklik oldu mu?
Aynur Karayılmaz
Ev işlerinde hizmetli veya çocuk bakıcısı olarak çalışmak mümkün. Bu durumda
işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurarak işyeri numarası alması, çalışacak
kişiyi Kuruma bildirmesi, her ay aylık prim ve hizmet belgesi vermesi ve
primlerini ödemesi gerekiyor. İşsizlik sigortası primi ile birlikte, işçi ve
işveren payı olarak toplam prim oranı yüzde 36,5. Asgari ücret üzerinden
ödenecek toplam prim tutarı ise 233 YTL.
Ancak endişelenmenize ve son bir ay kala bir
işyerinde 4/a kapsamında sigortalı olarak prim ödemenize gerek yok. 3600 prim
gününü doldurmaya 800 gününüz kalmış. 1 Ekim’den sonra isteğe bağlı olarak prim
ödeyeceğiniz ve 4/b kapsamında değerlendirilecek sigortalılık süreniz 1260
günden az olacağı için yine SSK’dan 3600 günle emekli olabileceksiniz.
Doğum borçlanması ile ilgili olarak Yasanın önüne geçen Tebliğde bir değişiklik
henüz yok.
Emekli aylığı hesaplama yöntemi standart oldu
01.08.1994 tarihinde SSK’lı oldum, 395 gün prim yatırdım. 25.07.1996’da
Bağ-Kur’lu oldum, 12 yıl 3 ay hizmet sürem var. Şuan 12. basamaktayım ve halen
prim ödüyorum.
İleride emeklilik halindeki emekli maaşımı yeni sosyal güvenlik yasasından
etkilenmeden (emekli olabilme süremi uzatmadan) artırmak istiyorum. Bu durumda
4/a kapsamına girip yüksek maaşla kalan emeklilik sürem içerisinde SSK primi
ödersem, SSK emekli maaşım Bağ-Kur emekli maaşından fazla olur mu?
Faruk Okur
Emekli aylığınız, 01.08.1994-31.12.1999, 01.01.2000- 30.09.2008 ve 01.10.2008
sonrası olmak üzere üç ayrı dönem için üç ayrı şekilde hesaplanacak kısmi
aylıkların toplamından oluşacak.
1 Ekim 2008 tarihinden önceki dönemde, SSK ve Bağ-Kur emekli aylığı hesaplama
yöntemleri birbirinden farklıydı. Ancak 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki prim
ödeme süresine ilişkin emekli aylığı hesaplama yöntemleri aynı oldu. Başka bir
anlatımla, 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki prim ödeme sürelerine ilişkin emekli
aylıklarının hesaplanmasında, ister 4/a (SSK), ister 4/b (Bağ-Kur) kapsamında
prim ödenmiş olsun, prime esas kazanç tutarlarının yıllık ortalaması ile aynı
esasa göre hesaplanan aylık bağlama oranı esas alınacak. Dolayısıyla bundan
sonraki döneme ilişkin primlerinizi 4/a kapsamında da ödeseniz 4/b kapsamında da
ödeseniz 1 Ekim sonrası döneme ilişkin kısmi emekli aylığınız aynı olur.
1 Ekim 2008 öncesi döneme ilişkin kısmi
aylıklar SSK ve Bağ-Kur Kanunlarına göre hesaplanacağından, SSK ve Bağ-Kur
emekli aylıkları arasındaki farkı, 1 Ekim 2008 tarihi öncesi döneme ilişkin
hesaplanacak kısmi emekli aylıkları belirler.
Anayasa Mahkemesine bireyler doğrudan başvuramaz
506 sayılı yasada emeklilik şartlarına ek olarak geçici 81. maddeyi Anayasa
Mahkemesi iptal ettiği halde Devlet bu maddeyi tekrar yürürlüğü koydu. Bu doğru
mu? Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir Yasayı hükümet tekrar yasallaştırırsa,
sigortalının buna itiraz etme hakkı var mı? Olması gerekiyor, çünkü
sigortalılığa başlandığı zaman devlet vatandaşa “sen şu gün emekli olabilirsin”
diye taahhüt ediyor, sonra dönüp pardon deme hakkı yoktur sanırım. Bu konu
hakkındaki görüşlerinizi rica ediyorum.
Alahattin Şimşek
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 4447 sayılı Kanunla getirilen ve Anayasa
Mahkemesi tarafından iptal edilen kademeli emekliliğe ilişkin geçici 81.
maddesi, kademeler yeniden belirlenmek üzere TBMM tarafından 4759 sayılı Kanunla
yeniden yasalaştırıldı. Yeni düzenlemenin Anayasa Mahkemesine götürülmemesi veya
götürülmekle birlikte Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmemesi ve yasal
düzenlemelerin doğru uygulanması halinde, bireylerin buna itiraz etmeleri mümkün
değil.
Diğer yandan, bir yasa hükmünün iptali için
bireylerin Anayasa Mahkemesi’ne kişisel olarak başvurması mümkün değil. Ancak
düzenlemenin dolaylı olarak (yetkili mahkeme aracılığı ile) Anayasa Mahkemesi’ne
taşınması söz konusu olabilir.
Bunun için de değişiklik öncesi hükümlere göre
emekliliğe hak kazandığınızda, Sosyal Güvenlik Kurumu’na emeklilik başvurusunda
bulunmanız, talebinizin Kurum tarafından reddedilmesi üzerine yetkili mahkemede
dava açmanız, mahkemenin de talebinizi haklı bularak düzenlemenin Anayasaya
aykırı olduğuna kanaat getirip iddianızı Anayasa Mahkemesine taşıması gerekiyor.
Çalışmanız halinde emekli aylığınız kesilir
Ben 1963 doğumlu Türk vatandaşıyım. 10 sene önce İsviçre’den Türkiye'ye temelli
dönüş yaptım ve bu zamandan beri Türkiye'de sigortalı olarak çalışıyorum. Geçen
sene 15 yıllık yurtdışı borçlanmamı günlük 3,5 dolar ödeyerek yaptım ve seneye
emekliliğe hak kazanmış olacağım. Fakat ben emekli olduktan sonrada çalışmayı
düşünüyorum. Acaba bu emekli maaşım kesilmeden mümkün mü? Umarım ki yeni yasa
bundan sonra sigortalı olanlar veya borçlanmayı yeni yapacaklar için geçerlidir.
Doğan Filiz
Yurtdışı borçlanması ile emekli aylığı bağlananlar, emekli olduktan sonra
emekli aylıkları kesilmeksizin sosyal güvenlik destek primi ödeyerek
çalışamıyorlar. Bu durum maalesef sizi de kapsıyor.
4/b’lilerin (Bağ-Kur’luların) prime esas kazançları
4/b’liler (eski Bağ-Kur’lular) 01.10.2008 tarihinden itibaren basamak sisteminde
değil de tavan taban arasında istedikleri seviyeden prim ödeyeceklerine göre, bu
seviyeyi belirlemek için SGK’ya yazılı olarak başvurmaları mı gerekiyor? Yoksa
bankaya istediğimiz seviyeden (örneğin 500 YTL, 600 YTL gibi yuvarlak bir tutar
da olabilir mi?) ödeme yaptığımız zaman seviyemizi belirleyen bildirimi yapmış
olur muyuz?
Limited şirketin yüzde 50 ortağıyım ve
şirketimizde brüt maaşı 2.500 YTL olan personel bulunmaktadır. Ödeyeceğim prim
2.500 YTL’nin yüzde 32’si olan 800 YTL’den az olmayacak mı?
Hüseyin Karaca
Üzerinden prim ödenecek kazanç tutarının beyanın ne şekilde yapılacağı konusunda
belirsizlikler var. Tebliğde, sigorta primine esas kazanç sınırları dahilinde
yapılan ödemelerin, ödemenin ait olduğu ay için beyan olarak kabul edileceği
belirtiliyor. Diğer yandan bazı SGK Müdürlükleri “Prime Esas Kazanç Beyan Talep
Formu” adında bir formun doldurularak, kazanç beyanının yapılmasını istiyor.
1 Ekim 2008 tarihinden itibaren 4/b (Bağ-Kur)
sigortalıları, asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı arasında olmak üzere
kendileri tarafından belirlenecek kazanç tutarı üzerinden yüzde 32 değil,
işyerinin tehlike sınıf ve derecesine göre yüzde 33,5 ile 39 oranında prim
ödeyecekler. Ancak beyan edilecek kazanç tutarı, 4/b sigortalısının çalıştırdığı
sigortalıların prime esas kazacının en yükseğinden az olamayacak. Buna göre,
ödeyeceğiniz prim, işyerinin tehlike sınıf ve derecesine göre 2.500 YTL’nin
yüzde 33,5 ile 39’u arasında olacak.
Muhtasar beyannameyi kimler üç ayda bir verebilir?
Bir kişinin üç ayrı SSK dosyası (işyeri) var. Birinde 8, ikincide 4, üçüncüde 7
işçi çalışıyor. Bu durumda muhtasar beyanname aylık mı üç aylık mı verilecek. Üç
işyerinde çalışanların toplam sayısına mı bakılır yoksa dosyalar ayrı ayrı mı
değerlendirilir?
İkinci sorum ise bir kişinin SSK dosyasında (işyerinde) Temmuzda 10, Ağustosta 9
ve Eylülde 11 işçi çalışıyorsa, muhtasar beyanname aylık mı üç aylık mı
verilecek?
Mehmet Taş
Gelir Vergisi Kanununun 98. maddesinde, zirai ürün bedelleri üzerinden tevkifat
yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı 10 ve daha az
olanların, 94. maddeye göre yapacakları tevkifatla ilgili muhtasar
beyannamelerini, bağlı bulundukları vergi dairesine önceden bildirmek şartıyla
her ay yerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının yirmiüçüncü günü akşamına
kadar verebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Buna göre, zirai ürün bedelleri üzerinden
tevkifat yapanlar hariç olmak üzere, çalıştırdıkları hizmet erbabı sayısı on ve
daha az olan işverenler, 94. maddeye göre yapacakları bilumum tavkifatla ilgili
muhtasar beyannamelerini, bağlı oldukları vergi dairesine önceden bildirmek
şartıyla, her ay yerine üç ayda bir verebilecekler.
Diğer yandan, Gelir Vergisi Kanununun 62.
maddesinde, “İşverenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde
çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.” denilmiştir.
Bu hükümlere göre, işverenlerin çalıştırdıkları
hizmet erbabının sayısının hesabında, işyerinin değil, işverenin çalıştırdığı
toplam hizmet erbabı sayısının dikkate alınması gerekiyor.
Buna göre, birinci sorunuzdaki işverenin üç
ayrı işyerinde çalıştırdığı hizmet erbabı sayısı 10’un üzerinde olduğundan,
muhtasar beyannamenin aylık verilmesi gerekiyor.
İkinci sorunuza gelince. Üç ayda bir muhtasar
beyanname veren işverenin, işçi sayısının 10’un üzerine çıkması nedeniyle bu
hakkını kaybetmesi halinde, muhtasar beyannameyi üç ayda bir verme hakkını
kaybettiği (işçi sayının 10’un üzerine çıktığı) aydan itibaren (bu ay dahil)
muhtasar beyannamesini aylık olarak verecek. Sorunuzdaki işverenin muhtasar
beyannameyi aylık olarak verme yükümlülüğü Eylül ayından itibaren başlar.
Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin muhtasar beyannameyi Ekim ayından,
Ekim ayından itibaren de aylık olarak vermesi gerekir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |