Eski eşten alınan dairenin satışı vergiye tâbi değil

 

16.09.2007

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Eski eşten alınan dairenin satışı vergiye tâbi değil

Yahya Arıkan - İSMMMO Bşk. 16 Eylül 2007 Pazar

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, eşinden boşanan erkek veya kadının alacağı mal ve hakların herhangi bir süreye bağlı olmaksızın elden çıkartılması durumunda elde edilecek kazanç, değer artış kazancı olarak vergiye tâbi olmayacak

YENİ Medeni Kanun hükümleri 1..1.2002 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanuna göre, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki tarihlerde eşin adına tapuya kaydedilen mallar üzerindeki haklara mahkeme sonucu sahip olunması halinde elde edilen menkul ve gayrimenkullerin satılması durumunda değer artış kazancının oluşup oluşmayacağı ihtilaflı hale gelmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun “Değer artışı kazancı” başlıklı maddesinde; “İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) gayrimenkuller ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak 4 yıl dolmadan önce elden çıkarılması ile (1.1.2007’den geçerli olmak üzere ise süre 5 yıla çıkarıldı) doğan kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir” denilmektedir.

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz (bedel) karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç 2007 yılı için 6 bin 400 YTL gelir vergisinden müstesnadır hükmü yer almıştır. Kanuna göre; ivazsız (bedelsiz) olarak iktisap edilen mal ve hakların elden çıkarılmasından (satılmasından) doğan kazançlar Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80’inci maddesi uyarınca değer artış kazancı olarak vergiye tabi olmayacaktır.

Mahkeme sonucu eşinden boşanan erkek veya kadının alacağı mal ve hakların herhangi bir süreye bağlı olmaksızın elden çıkartılması halinde elde edeceğiniz kazanç değer artış kazancı olarak vergiye tabi olmayacaktır.

İşçinizin iş güvencesi var mı?

İşçinin objektif, ekonomik, sosyal veya başka bir haklı neden olmadıkça işten çıkarılamaması ve işinde devamlılığın sağlanması iş güvencesi olarak tanımlanmaktadır. İş güvencesi kapsamında olan işçinin işine son verilmesi tamamen yasaklanmış değildir.

Sadece, keyfi ve objektif olmayan, haklı bir nedene dayanmayan işten çıkarmalar engellenmektedir. İş güvencesine ilişkin koruyucu hükümler kapsamındaki işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Peki İş Kanunu’na göre iş güvencesinden kimler yararlanabiliyor?

* Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıp en az altı aylık kıdemi olan ve işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili niteliğinde olmayan işçiler,

* Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden dolayı iş sözleşmesi feshedilen işçiler,

* Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işyeri sendika temsilcileri,

* Tarım işlerinden sayılan ve 51’den fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan ve belirsiz süreli hizmet akdiyle çalışan işçiler ,

* 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında çalışan gazeteciler.

Ne zaman emekli olurum?

SORU: 16.04.1954 doğumluyum, ilk sigortaya giriş tarihim stajyer olarak 1970 yılı, normal iş hayatına 13.09.1976 tarihinde başladım, muhtelif dönemlerde toplam 768 SSK’dan sigortalı gün sayım var. 2003 Şubat ayında isteğe bağlı olarak prim ödemeye başladım, 20 ay askerlik borçlanmasını yaptım, birinci taksidini yatırdım. (Kalanı 6 ay içinde ödenecek) Bu ara 1984-1986 yılları arası vergi mükellefiyetim var ancak Bağ-Kur’a müracaat etmedim. Sormak istediklerim,

1- Bağ-Kur ’a geçmişe yönelik 1984-1986 yılları arası borçlanabilir miyim?

2- Askerlik borçlanması ile toplam 2898 SSK’ya prim ödeme gün sayım var, yukarıda belirttiğim doğum tarihim ve SSK’lı oluş tarihim göz önüne alınarak 3 bin 600 gün ile kaç yaşında emekli olabilirim?

3- 3.600 gün ile 54 yaşında emekli olabilir miyim? ORHAN YILMAZ

CEVAP: 4956 sayılı kanunla 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’na eklenen geçici 18. maddede; Bağ-Kur Kanunu’na göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 4.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 4.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı hükme bağlanmış olup, 1984-1986 yılları arasını borçlanmanız mümkün bulunmamaktadır. 4447 sayılı kanun ile 8.9.1976’dan önce işe başlamış olan erkekler 3 bin 600 gün sayısını ve 55 yaşını tamamlayarak emekli olabilmektedir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Yahya Arıkan

 

Okunma: 635

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Eski eşten alınan dairenin satışı vergiye tâbi değil